27 Ocak 2017 Cuma

Özel Servis (Sanayi) Mi? Yetkili Servis Mi? Farkı Nedir?




 Özel Servis Mi ?Yetkili Servis Mi ? Hangisi Daha İyi ? Farkları Ne ?

Tüm otomobil ve motorlu araç kullanıcıları, araçları satın aldıktan sonra tamir veya bakım amacıyla teknik servislere gitmek zorundalar. Burada iki seçenek karşımıza çıkıyor;

özel teşebbüsle oto ustaları tarafından işletilen “özel servisler – tamirhaneler”
Otomotiv üreticileri tarafından lisanslı olarak işletilen “yetkili servisler”.

yani sanayi mi yetkili servis mi ikilemi.

Arabayı Tamire Nereye Götürmeliyim ? 

Ülkemizde araçları servise götürme konusundaki temel eğilim şu şekilde; aracın garanti süresi boyunca yetkili servise, garanti süresi dolduktan sonra ise özel servise - oto sanayiye götürmek. Buradaki en temel faktör tabi ki yetkili servislerin özel servislere göre pahalı olması. Çoğu yetkili serviste 5 yaşından büyük araç görmek çok nadir, hepsi özel servise geçiş yapmış.

Arabayı hangi servise götürmeliyim sorusunun cevabı, garanti süresi sebebiyle yetkili servise gitme eğilimiyle birlikte, çok büyük ölçüde ister özel ister yetkili servis olsun; ustanın bilgisine, tecrübesine, iş etiğine, teknolojik donanımına bağlı olmalıdır. Öyle ki iki yetkili servis arasında bile arıza çözme-düşük maliyet-hizmet kalitesi açısından büyük farklılıklar olmaktadır.

Ayrıca eğer bir motor elektroniği arızasıyla karşı karşıyaysanız (sensör veya elektronik donanım arızası), arıza lambanız yanmışsa, gideceğiniz serviste tam donanımlı ve doğru arıza test cihazı (diyagnostik test cihazı-bilgisayarı) mutlaka olmalıdır. Bu, arızanınızın tek seferde ve doğru olarak teşhis edilmesini ve sorunun giderilmesini ve maliyetin düşürülmesinde çok önemli rol oynamaktadır. Aracın arızası mekanik bir arıza ise, örneğin; baskı balata, fren balatası, periyodik bakım, yürür aksam tamiri, süspansiyon tamiri gibi, bu durumda işler biraz daha kolay ve daha az karmaşık olduğundan, kaliteli yedek parça kullanılması şartıyla, özel servislere gidilmesi mantıklı olabilir.

Motor elektroniği arızalarında, aracı doğru arıza test cihazına bağlatmak çok çok önemlidir.

İyi oto servisi = (Bilgili-tecrübeli usta-yetenikli usta) + Yeterli teknolojik donanım (arıza test cihazları) + makul maliyet + iyi insani ilişkiler ve iletişim

Tüm oto servislerinin yukarıda formüle edilmiş niteliklerle çalışması, uzun vadede daha fazla kazandırır. Castrol –elf- mobil 1 vb. marka yağ koydum deyip, arkadaki varilden ucuz yağ koyarak daha fazla para kazanmaya çalışmak veya pahalı parça fiyatına ucuz yedek parça kullanmak, uzun vadede oto servisine kaybettirir.

Yetkili Servis Mi ? Özel Servis Mi ? Oto Servislerine Genel Bir Bakış ve Karşılaştırma

Bu kısımda her iki oto servis türünün özellikleri, avantajları ve dezavantajları “genelleme yapılarak” , gözlemlere dayalı olarak ve tarafsızca sunulmuştur. Tabi ki bu özelliklerin tam tersi olduğu durumlar söz konusu olabilir. 

Yetkili ve özel servis karşılaştırması;

*Yetkili servisin işçilik saat ücreti daha pahalı

*Özel servisin işçilik ücreti daha ucuz

*Yetkili servis orijinal yedek parça kullanır, parça fiyatları daha pahalıdır.

*Özel servis hem orijinal yedek parça hem yan sanayi yedek parça kullanır, daha ucuz olabilir veya aynı fiyattır.

*Yetkili serviste motor elektroniği arıza bilgisi daha fazladır, yüzlerce (dünya çapındaysa binclerce) servis senkronize çalışır, tüm arızalar bir merkezde toplanır, çözümü tüm servislere bildirilir (servis bültenleriyle), bilgi paylaşımı servisler arası sınırsızdır. Elektromekanik arıza teşhisinde daha ileridirler. Yeni teknolojilerden yeni nesil motorlardan sistematik olarak haberdardırlar ve eğitimini alırlar.

*Özel servislere sistematik olarak yeni teknolojik bilgi akışı yoktur veya çok azdır, özel servisler birbirlerine bilgi aktarmazlar, arıza ve konular hakkında bilgi akışları yoktur-azdır. Yeni teknolojilere erişimleri kısıtlıdır. Yeni gelen araç modeline hakim olabilmeleri zaman alır.

*Yetkili servisler, ilgili markanın tescilli lisanslı full versiyonlu diyagnostik yazılımını kullanırlar, bu cihazla çok detaylı ve doğru olarak arıza teşhisi yapabildikleri gibi, arızanın çözümü hakkında detaylı bilgi bizzat diyagnostik yazılımı tarafından sağlanır. Bu sayede motor elektroniği ve sensör arızaları gibi konularda çok daha isabetli sorun giderme hizmeti verebilirler. Bu arıza yazılımını-donanımını özel sektörle paylaşmazlar veya çok pahalı olarak paylaşırlar.

*Özel servislerin, ilgili markanın lisanlı diyagnostik yazılımları yoktur veya nadiren vardır. Bazıları tüm araçlar için ortak kullanılan diyagnostik yazılımını kullanırlar. Bu sebeplerle motor elektroniği ve sensör arızaları konusunda yetkili servisler kadar isabetli ve sorun giderici hizmeti sağlayamayabilirler. Şikayetin giderilmesi konusunda daha zayıftırlar.

*Yetkili servisler (nispeten)  ve müşteriye bilgi verip sormadan, anlamsız gerekli gereksiz parça değişimleri ve bakım yapmazlar, fiyatı gereksiz şişirmezler.

*Özel servislerde, gerekli gereksiz ve müşteriye sormadan parça değişimleri ve bakımlar yapıldığı görülmektedir.  Gereksiz yere fiyat –masraf yukarı çekilebilir. Yaşanan bir örnek: daha yeni klima gazı değiştirilmiş aracın, sorulmadan klima gazı değiştirilmesi, temmuz ayında antifiriz değişimi vb. Daha kötü ihtimalse, bunların gerçekten değiştirildiğini bilemezsiniz bile.

*Yetkili servisler özel bazı durumlar dışında tamir yapmazlar, bozuksa değiştir prensibiyle çalışırlar. Bu durum arızanın kesin çözümünü sağlıyorsa da, küçük bir müdahaleyle düzeltilebilecek bir arızanın maliyetini arttırmaktadır, bu sebeple müşteriye maliyeti daha fazla olabilmektedir. Örneğin küçük bir parçası değiştirilse veya lehim yapılsa normale dönecek olan alternatörü, direkt yenisiyle değiştirirler. Bu yöntemi uygun bulup bulmamak müşteriye kalmıştır.

*Özel servisler, tamiri mümkünse tamir işlemi yapmaktadırlar, bu durum maliye büyük ölçüde azaltmaktadır. Fakat özel servisler de zaman ilerledikçe tamir işlemini azaltmakta, bozuk olanı hemen değiştirme yolunu giderek daha fazla benimser hale gelmektedirler.
Yetkili servis çalışanlarının “mekanik tamir” yetenekleri iyi bir özel servise göre düşük olabilmektedir. Mekanik arızalar konusunda (nispeten) pratik-kurtaran çözümler üretemezler. Daha çok robotize şekilde prosedürü uygulayan yöntem benimsemişlerdir. Sistemin çalışması, arızası hakkında kapsamlı fikir yürütme kabiliyetleri; parça değişimi ve bilgisayarlı diyagnostik prosedürüne bağlı, akıl-fikir yürütmenden uygulandığı için azalmıştır. Bununla birlikte iyi bir yetkili serviste, her konuda çok bilgili ve tecrübeli tam olarak ustalaşmış kişiler de bulunabilmektedir.

*Özel servisler “mekanik” arıza çözümünde daha yetenekli, daha donanımlı ve daha pratik çözümler sunabilmektedirler. Tamir yetenekleri, yetkili servisten daha fazladır, bu durum maliyet olarak müşteriye avantaj sağlar.

*Yetkili servisler, müşteriye daha kaliteli ve nezih bir ortam sunar, randevulu çalışırlar. Daha nazik ve saygılı iletişimle müşterinin memnuniyetini sağlarlar.

*Özel servisler, karşılama bekletme konusunda daha düşük hizmet kalitesi sunarlar. İletişim konusunda büyük eksiklikleri vardır, müşteriyle yeterince ilgilenme ve yeterli saygıyı gösterme konusunda eksiklikleri vardır. Tanıdık bir servis bulmadan iş yaptırmak eziyete dönüşebilmekte, rica minnet iş yaptırma gibi çok kötü durumlar gözlenebilmektedir.

*Yetkili servis, yaptığı tamirin – işlemin ve parçanın garantisini kurumsal anlamda verir, parça değişiminde parça garantisi vardır, tüm kayıtlar düzenli tutulur.

*Özel servislerde yaptığı tamirin – işlemin ve parçanın garantisi konusu biraz daha kurumsallıktan uzaktır, parça garantisi verilmekteyse de, işlemler yeterince resmi-kayıt altında tutulmayabilmektedir. Parçanın veya işlemin faturası istendiğinde, +kdv isteyebilirler. Sonuç olarak garanti belgesi-fatura yerine kartvizit ve "bir şey olursa biz buradayız" cevabı alınabilir.

*Yetkili servisler indirim ve pazarlık yapmazlar.

*Özel servisler indirim ve pazarlık yapabilirler.

Not: Araç sahibi veya servis çalışanı olarak tecrübelerinizi yorum kısmından paylaşabilirsiniz.

14 Ocak 2017 Cumartesi

Motor Kompresyon Kaçağının Sebepleri ve Islak Kompresyon Testi

(Kuru ve ıslak kompresyon testinin yapılışı)

Islak Kompresyon Testi Nasıl Yapılır ?
Yağ ile yapılan ıslak kompresyon testinin amacı, kompresyon kaçağının piston ve piston segmanlarından mı, yoksa supap sisteminden mi olduğunu belirlemek içindir.
Silindirler içerisine bir miktar (tatlı kaşığı kadar) yağ dökülerek yapılır. Silindir içerisine yağ dökülmesinin amacı, piston ve silindir arasında kalacak yağ sayesinde, piston kaynaklı kompresyon kaçaklarının en aza indirilmesidir, böylece pistondan kompresyon kaçağı olmadığı varsayılarak kompresyon testi yapılır ve sonuçlar bu şekilde yorumlanır.

Yapılışı kuru testteki gibidir, sadece ölçümden önce sökülen buji yuvasından tatlı kaşığı (yaklaşık 15 mililitre) kadar motor yağı dökülür ve test bundan sonra yapılır. Fazla yağ dökülürse, yağ hacim kaplayacağından basıncın olması gerekenden yüksek çıkmasına sebep olabilir.

Daha önce yapılan kuru kompresyon testinin ardından yapılan ıslak kompresyon testi sonuçları karşılaştırılıp değerlendirilir.

Her silindir için kuru ve ıslak test sonuçlarına bakıldığında; Kompresyon testinin sonuçları şöyle değerlendirilebilir.


Kompresyon Kaçağının Sebepleri ve Yorumlanması

Örneğin 1. Silindir için;

SUPAPLAR VEYA SİLİNDİR KAPAK CONTASI ARIZALI
Kuru test basıncı ile ıslak test basıncı arasında neredeyse hiç fark yoksa veya çok az fark varsa; bu durumda piston-piston segmanları-silindir (gömlek) sağlam demektir, o silindire ait supaplarda arıza veya silindir kapak contasının o kısmında yanma-sızdırma var demektir. Supaplar yanmış, aşınmış olabilir, supap yayı kırık-eğik olabilir, supap boşluk ayarı bozulmuş olabilir. Bu durum için supap arızası, silindir kapak contası arızasına göre daha olasıdır.

Supap arızası varsa, bunun en yaygın çeşitleri ise; supap boşluk ayarının bozuk olması, supapların yanmış olması, supap yaylarının eğilmesi-zayıflaması (supapları kapatamadan askıda bırakması) olabilir. Supaplarda yanma genellikle daha çok sıcaklığa maruz kaldığından egzoz supaplarında meydana gelir. Emme supapları dışarıdan hava girişiyle daha iyi soğuyabilmektedir.


PİSTON – PİSTON SEGMANLARI – SİLİNDİR (GÖMLEK) AŞINMASI
Islak test sonucuna göre 1. Silindirin basıncı kuru test sonucuna göre çok artmışsa, Örneğin 1 silindir: kuru test 100 psi, ıslak test 150 psi ölçülmüş olsun) basınç değerleri olması gereken normale değere gelmişse, bu durumda o silindirin supapları sağlam, silindir kapak contası sağlam; piston segmanları veya pistonlar veya silindir –gömlekte aşınma var demektir. Kompresyon piston silindir arasından kaçıyor demektir.


PİSTON DELİK
Nadir de olsa piston kafasında oluşabilecek bir delik, o silindir pistonunda kompresyon oluşmamasına sebep olabilir. Piston delinmesi, genellikle enjektörlerin sızdırma-damlatma yapmaları durumunda meydana gelir.

MOTOR SENTE ATLAMIŞ (SUPAP – EKSANTRİK ZAMANLAMASI BOZUK)
Islak test yapıldı ve tüm silindirlerdeki basınç, olması gerekenden düşük çıkıyor. Piston-segman-silindir aşınması yok, silindir kapak contası ve supaplar da sağlam; bu durumda eksantrik mili zamanlaması bozulmuş olabilir, yani motor sente atlamış olabilir. Sente atlamış motorda, piston üst ölü noktaya geldiğinde, supaplar tam olarak kapanmamış olacaktır, bu sebeple motorda tüm silindirler supaplardan kompresyon kaçıracaktır.


SİLİNDİR KAPAK CONTASI YANMIŞ
Kompresyon testinde basınç değerleri okunup yorumlandığında, özellikle yan yana olan iki silindirin basınçları düşükse ve bu basınç değerleri birbirlerine yakın değerlerdeyse, silindir kapak contasının bu iki silindirin olduğu yerdeki kısmı yanmış olabilir, böylece silindirin birinde oluşması gereken kompresyon (basınç), diğerine kaçıyor; yine aynı şekilde diğerinin ki de beridekine kaçıyor demektir. Bu kaçak silindir kapak contasından meydana gelmektedir.


SİLİNDİR KAPAĞI VEYA MOTOR BLOĞUNDA ÇATLAK VAR
Silindir kapağı veya silindir bloğunda (gömleklerde - silindirlerde) çatlak olması durumunda da kompresyon kaçağı meydana gelebilir, böyle bir durumda genellikle motor hararet yapar veya yağ eksiltir veya su eksiltir. Egzozdan beyaz veya mavi duman atabilir.

Motor Kompresyon Testi Nedir Nasıl Yapılır ? Kompresyon Kaçağı

(Motor kompresyon testinin yapılışı)

Motor Kompresyon Testi Nedir ? Kompresyon Testi Nasıl Yapılır ?
Kompresyon testi, motorun her bir silindirinde sıkıştırma zamanı sonucunda oluşan kompresyonun özel ölçüm aletiyle ölçülmesidir. 

Islak (yağlı) ve kuru olmak üzere iki test türü vardır. İlk ve yaygın olanı kuru testtir, daha sonra detaylı inceleme için ıslak test de yapılabilir.

(Bkz: Islak Kompresyon Testi ve Kompresyon Kaçağının Nedenleri - Yorumlanması)

Kompresyon Kaçağı Nasıl Anlaşılır ?
Aracın kompresyon kaçırdığı, motor gücünün azalmasından (çekişin düşmesi), yakıt sarfiyatının aşırı artmasından, motorun yağ yakmasından – yağ eksiltmesinden, egzozdan gri-mavi duman atmasından vb. anlaşılabilir.

Kompresyon Kaçağının Sebepleri Nelerdir ?
Bir motorda kompresyon kaçağı meydana geliyorsa, bu kaçak aşağıdaki sebeplerle meydana gelebilir;
*Piston segmanlarından ve/veya silindir gömlek aşınmasından
*Supaplardan (emme ve egzoz supaplarından; genelde egzoz supapları daha çabuk yanar)
* Silindir kapak contasından (silindir kapak contasının yanmış olması sebebiyle)
*Silindir bloğu veya silindir kapağında çatlak olması.
Bu sebeplerden biri veya birden fazlası aynı anda kompresyon kaçağına sebep olabilir.
Motor kompresyon testi sırasıyla önce kuru kompresyon testi, daha sonra ıslak (yağ ile yapılan) kompresyon testi şeklinde yapılır.



Motor Kompresyon Testi Nasıl Yapılır ?  (Adım adım motor kompresyon testinin yapılışı)
Bu kısımda benzinli motorda kuru kompresyon testinin yapılışı anlatılmıştır.

*Motor çok soğuk ve çok sıcak olmamalı, birkaç dakika çalışmış ılık motor sıcaklığı veya normal çalışma sıcaklığı uygundur, yoldan gelinmişse motorun yaklaşık 1 saat dinlenmesi-biraz soğuması beklenir.

*Bujilerin etrafında toz-kir varsa temizlenmeli (bujiler sökülünce silindir içerisine pislik düşmesin)

* Motorun ateşleme ve yakıt enjeksiyonu yapması engellenmeli; ateşleme bobinin kablosu çıkarılmalı, eğer kalem bobin varsa soketleri çıkarılmalı. Motora yakıt beslemesinin kesilmesi için yakıt pompasının sigortası veya rölesi sökülmeli. Daha sonra marşa basılarak motorun çalışmadığı gözlenmeli.

* Tüm bujiler buji lokmasıyla sökülmeli.

* Kompresyon test cihazının bağlantı ucu, 1. Silindirin (krank kasnağı tarafındaki ilk silindir) kapağındaki buji yuvasına takılır ve elle sıkılır.

* Bir kişi şoför mahalline geçip marşa basar, gaz pedalına sonuna kadar basar (gaz kelebeği sonuna kadar açık olmalı) ve birkaç saniye, motor en az 4 çevrim, yani 4 kez sıkıştırma yapacak kadar ve manometrenin ibresi artık daha fazla yükselmeyinceye kadar) döndürülür.

*Test cihazının manometresinde, basınç ibresinin en fazla çıktığı miktar okunur ve kayıt edilir. Basınç birimi psi veya bar olacaktır (1 bar = 14,5 psi). Bu, o silindirin kompresyon basıncıdır. Sırasıyla tüm silindirler için aynı işlem tekrarlanır.


kompresyon testi nasıl yapılır
(Kompresyon testinin yapılışı)


Kompresyon testi sırasında, test aletinde okunan değer yaklaşık 8-12 bar (110-175 psi) civarındadır ( bu değer motora göre değişir). Sırasıyla 4 silindir için ayrı ayrı yapılan test sonuçları arasındaki %20 - %25’i geçmemelidir (bu yaklaşık 2-3 bar basınç farkı demektir), diğerlerinden %20-25 daha düşük basınç okunan silindirlerde kompresyon kaçağı var demektir.

Kompresyon değerleri için, motor üreticileri tarafından belirtilmiş minimum bir katalog basınç değeri varsa, ve bu test sonucunda herhangi bir silindirin basıncı o değerden düşük kalıyorsa, bu yine bir arıza olarak yorumlanabilir.

Kuru kompresyon testi sonuçlarında, tüm silindirler için ölçülen basınç değerleri bir birine eşit veya çok yakınsa, o motor için olması gereken yeterli basınç değerlerini de sağlamışsa motor sağlam ve kompresyon kaçağı yok demektir. Bu durumda ıslak test yapmaya gerek yoktur.

Kuru kompresyon testi sonucu bir veya birden çok silindirde kompresyon kaçağı olduğu tespit edilirse, daha iyi arıza teşhisi yapabilmek için ıslak kompresyon testi yapılabilir, veya çeşitli gözlemlerle arıza teşhisi yapılabilir.

Eğer kompresyon testi sonucunda ölçülen basınç değerleri arasındaki fark limit değerleri aşıyorsa veya tüm silindirlerdeki basınç değeri olması gerekenden düşük çıkıyorsa, sebepleri aşağıdakilerden biri veya birkaçı olabilir:

*Supaplar erimiş-yanmış veya arızalı veya supap ayarı bozuk
*Silindir kapak contası arızalı-yanmış.
*Arızalı-aşınmış piston segmanları

*Aşınmış silindir ve pistonlar

(Kompresyon test sonuçları)

Dizel Motor Kompresyon Testinin Yapılışı
Dizel araçlarda kompresyon testi kiti daha karmaşıktır, test cihazı genellikle kızdırma bujisi yuvalarına bağlanarak yapılır (ya da enjektör yuvalarına). Dizel motor kompresyon testlerinde kesinlikle benzinli motor kompresyon test cihazı kullanılmaz, dizellerin sıkıştırma oranı fazla olduğundan, oluşacak basınç da çok fazla olur, benzinli için olan cihazın gösterge aralığı ve fiziksel yapısı buna yetmez, kaza-yaralanma olabilir.

Dizel motorlarda kompresyon basıncı genelleme yapılarak söylenirse 350 – 500psi (24-35 bar) civarındadır. Kompresyon test basıncı 270psi – 18 bar değerinin altına düşmemelidir. Ayrıca silindirler arası kompresyon basınç farkı 75 psi - 5 bar’dan fazla olmamalıdır.

Dizel araçlarda mazot (aslında bir çeşit ince yağ) kullanıldığı için ve yanma odasında yağa ile olarak mazotun da yağlama yapması sayesinde, piston-segman-silindir aşınmaları; benzinli motorlara nispeten daha az olur.

Egzozdan Siyah - Beyaz ve Mavi Duman Gelmesinin Sebepleri


Egzozdan siyah duman çıkmasının sebebi nedir ? Dizel araç neden siyah duman atar?

Aracın egzozundan çıkan dumanın rengi bize motorun arızası ve çalışması hakkında bazı bilgiler verir.

Tüm sürüş koşulları ve motor devirlerinde aracın egzozundan sürekli siyah duman çıkıyorsa, motor zengin karışımla çalışıyor demektir. Yani yanma odasına olması gerekenden daha fazla yakıt giriyor demektir. Bu durumda enjektörleri kontrol etmek gerekir. 

Motorun zengin karışımla çalışması, çok faza HC (hidrokarbon – is - kurum) emisyonuna sebep olacaktır, bu durum katalitik konvertörün zarar görmesine-tıkanmasına sebep olabilir. Bazen de motora uygun miktarda yakıt gönderilmesine rağmen, yeterince hava (oksijen) alınamıyor olabilir, bu durumda da zengin karışım (az hava-fazla yakıt) meydana gelir ve egzozdan siyah duman atabilir.

Yakıt sisteminde, yakıt geri dönüş hattında tıkanıklık olması, enjektörlerin arızalı olması, sızdırma-damlama yapması, silindir supap mekanizmasının kurum bağlaması gibi durumlarda motor  siyah duman oluşur.

Enjeksiyon sistemine bakım yaptırılması, karbon temizliği (carbon clean) yapılması sorunu çözebilir.

Dizel araçlarda zamanla supaplarda, enjektörde, yanma odasında (piston kafasında), emme ve egzoz kanallarında, egr valfinde, kurum bağlama (karbon-is birikimi) meydana gelmektedir. Karbon temizleme işlemi özel sıvı ve temizlik kitleriyle hem özel hem yetkili servislerde yapılabilmektedir. Temizlik sonrası performans ve yakıt tüketiminde iyileşmeler görülmektedir.

Karbon temizliği hem dizel hem de benzinli araçlarda yapılmaktadır.

Egzozdan Mavi Duman Çıkmasının Sebebi Nedir ?  Egzozdan Neden Mavi-gri Duman Çıkar ? 

Motor yağ yaktığında, egzozdan gri-mavi renkte duman çıkar.

Motorun yağ yakmasının temel sebepleri;
*Piston yağ segmanlarının aşınmış olması silindir duvarlarındaki yağı sıyırmaması, böylece silindir duvarında kalan yağın, yanma sırasında yakıtla beraber yanması. Piston segmanlarının ve silindir duvarlarının aşınmış olması, motorun üfleme yapmasına sebep olur.

*Silindir kapağında supap sistemindeki arızalardır. Supaplar silindir kapağı içerisinde çalışırlar ve sapları supap keçesinin içerisinde aşağı-yukarı hareket eder. Supap keçeleriniz ezilmesi-yırtılması  ve sızdırmazlık özelliğinin kaybolmasıyla, külbütör kapağındaki motor yağı, silindirlerin içerisine sızar ve motor yağ yakar. Supap sapı ve supap kılavuz delikleri (supap gaydı) arasındaki boşluk aşınmadan dolayı artmışsa, bu boşluklardan da motor yağı silindir içerisine sızabilir, motor yağ yakar.

* Silindir kapak contasının yanması sonucu, yağ kanallarındaki yağ, yanma odasına geçebilir ve motor yağ yakar.  Silindir kapak contası yanmasının diğer belirtileri; su kanallarındaki (Ceketler) suyun yanma odasına akması ve beyaz duman atması, motorun hararet yapması, motor gücünün çok azalması vb. dır.

*Turbo şarjda, turbo mili yataklarının veya burçlarının bozulmasıyla, turboyu yağlayan motor yağının emme manifoldu veya egzoz hattına sızması sonucu da egzozda gri-mavi duman oluşabilir.

* Karter havalandırma sistemindeki pcv valfinin kapalı konumda sıkışıp kalması da egzozdan mavi-gri duman çıkmasına sebep olabilir.


Egzozdan Beyaz Duman Çıkmasının Sebebi Nedir ? (Egzozdan Beyaz Duman Atması)

Benzinli araçlarda enjektörler sızdırma-damlatma yapıyorsa, egzozdan beyaz duman atar.


Aracın egzozundan beyaz duman çıkıyorsa, motor yanma odasına su giriyor demektir. Silindir kapak contasının yanlış takılmış olması veya contanın yanmış olması veya contanın kısmen bozulmuş olması, su ceketlerinde (silindir kapağı ve motor bloğu su kanallarının birleşim yerlerinde) dolaşan suyun, yanma odasına geçmesine sebep olur. Bunun dışında motor bloğunda veya silindir kapağında oluşabilecek bir çatlak da suyun veya yağın yanma odasına sızmasına sebep olabilir. Bu ciddi ve masraflı bir arıza olacaktır.


Not: Soğuk kış günlerinde sabah ilk çalıştırmalarda egzozdan beyaz duman çıkması normaldir.

12 Ocak 2017 Perşembe

Supap Erimesi Nasıl Anlaşılır ? Supap Arızası ve Kontrolleri

 
(Supap sistemi)

Supap Nedir ? Görevleri Nelerdir ?
Supaplar, eksantrik milinin hareket ettirmesiyle açılıp kapanan, silindirlere temiz havanın girmesini ve egzoz zamanında da silindirlerden yanmış gazların çıkmasını sağlayan, genellikle çelikten (titanyumdan veya magnezyum alaşımdan) yapılmış parçalardır. Günümüz 4 silindirli motorlarında, 16 supap (16 valf : 16V) bulunur, her bir silindirde 4 supap, 2’si emme supabı, 2’si egzoz supabıdır.

(Supap kısımları: supap tırnak yuvası, supap sapı, supap oturma yüzeyi, supap tablası)


Supap Yanması – Supap Yanması- Supap Aşınması ve Supap Kaçırması
Supap erimesi nasıl anlaşılır ? Supap Arızası Belirtileri: Motor supapları eridiğinde motor kompresyon kaçıracaktır, çekişi düşecektir, yakıt sarfiyatı artacaktır, motor rölanti devri düzensizleşecektir, hızlanmada kesiklikler ve gaz yememe sorunu meydana gelecektir.

Özellikle lpg'li araçlarda alev sıcaklığının daha fazla olması sebebiyle supap erimesi daha sık görülmektedir. Bu durumda supaplar set olarak değiştirilir. Bunun dışında lpg'li araçlarda yaklaşık 30.000 kilometrede bir supap ayarı yapılması gerekebilmektedir. 

Supaplarda Kontrol Edilmesi Gereken Kısımlar
Motor supaplarının sökülüp temizlenmesi ve kontrol edilmesinde dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır:

Supap tablasının (supap kafasının) kalınlığı kontrol edilmelidir.Zamanla aşınan ve incelen (eriyen) supap tablasının sıcaklığa dayanımı azalır, bu durumda kısa sürede yanabilir.
Motor silindir kapağında emme ve egzoz supapları bulunur. Egzoz supapları daha fazla sıcaklığa maruz kaldığından dolayı, daha fazla aşınırlar, daha fazla incelirler. Supap yanması meydana geldiğinde, bu supaplar genellikle egzoz supapları olacaktır. Supapların (egzoz) yanma-egzoz anında açık kalması, çok fazla ısınmalarına sebep olur, supapların açık kalma süresi arttıkça, çok ısınıp yanma eğilimleri de artar.

Eğer supap yayları eskimişse, supapların açık kalması süresi de bir miktar artacaktır.
Supap değişimi yapıldığında, set olarak tüm supaplar değiştirilir ve supap ayarı yapılır.
Supap tablaları yanma odasına açıldığından yüksek sıcaklıklara maruz kalırlar. Supaplarda (özellikle supap tablalarında) oyuk-çatlak-aşınma-yanma şeklinde supap arızaları meydana gelir.

(Yanmış-erimiş supaplar)

Supap oturma yüzeyi, supap kafasının silindir kapağına oturduğu konik yüzeyli kısımdır, bu kısım yanma odasının sızdırmazlığı (kompresyon oluşması) açısından çok önemlidir. Supap oturma yüzeyindeki oyukluk-aşınma veya yanma, silindirlerde kompresyon kaçağına, kötü yanma olayına, çekiş kaybına, kesik hızlanmaya, düzensiz rölanti devrine, vuruntuya, arıza lambasının yanmasına sebep olacaktır. Supap başının – oturma yüzeyinin aşınması durumunda supaplar değiştirilmelidir.

Supap sapının kalınlığı kontrol edilmelidir. Supap sapı incelmişse, supap sapının boyu da artmış olabilir. Bu durumda supap zamanlaması sapma yapacaktır, motorun çalışması etkilenecektir. Supap sapının kalınlığı bir den fazla noktadan ölçülmeli ve tolerans sınırlar içerisinde kalmalıdır.

Supap tırnak yuvalarının aşınması kontrol edilmelidir. Supap tırnakları, supap yuvalarına tam ve düzgünce oturmuş olmalıdır. Supap tırnakları, supap sapı ve supap yayını, supap yay tablasıyla birbirine bağlar. Supap tırnakları yerinden çıkarsa, supap sapını supap yayına bağlayan bağlantı kaybolmuş olur, bu durumda supap silindirin içine düşecek veya aşağıda kalacaktır. Bu durumda piston supaba çarpabilir ve büyük maliyetli arızalara sebep olabilir.

(Supap yayları; honda civic i-vtec supap sistemi)

Supap Yayı Arızası ve Supap Yaylarının Kontrolü
Supap yaylarının sağlamlığı; sertliklerinin özel alet ile ölçülmesiyle, supap boylarının (yük altında değilken) ölçülmesiyle, eğikliklerinin (gönyeden kaçıklık) bir gönye ve düz zemin yardımıyla ölçülmesiyle kontrol edilebilir. Aşınmış veya sertliğini-esnekliğini kaybetmiş supaplar, özellikle yüksek motor devirlerinde o kadar hızlı çalışırlar ki (saniyede 30-40 defa açılıp kapanmak durumunda kalabilir supaplar ve yayları), kapanmaya fırsatları kalmaz, bu durumda havada asılı kalır, yani kapanıp açılamaz,  motorda kompresyon kaybı, çekişin düşmesi (güç kaybı) ve fazla yakıt sarfiyatı meydana gelecektir. Yanma odasının şekline göre, supaplar ve  pistonlara çok yakın çalışıyorsa, piston ÜÖN’ye geldiğinde kapanmamış supap tablasına çarpabilir, bu durumda büyük arızalar meydana gelebilir.