31 Mayıs 2016 Salı

Karter Nedir Ne İşe Yarar? Karter Delinmesi ve Yağ Kaçağı


Karter nedir ? Ne işe yarar?
Motor karteri, motor bloğunun altında bulunur, karterin görevi motor yağının depolanmasını ve soğutulmasını sağlar. Çelik sacdan yapılmıştır. Aynı zamanda motorun alt kısmındaki krank bölmesini, krank mili ve yataklarını da kapatmış olur. Motor yağı motor karterinde birikir, yağ pompası yağı buradan çeker ve basınçlı olarak yağ kanalları vasıtasıyla hareketli motor parçalarını (silindir-piston, supap mekanizması-krank mili vb.) yağlar. Motor yağı değiştirileceği zaman,karterin altındaki boşaltma tapası gevşetilir ve yağ buradan tahliye edilir. Karter tapalarının bazıları mıknatıslıdır, böylece küçük metal parçacıklarını çekerek, yağdan ayırmış olur. Karterin içinde hareket halindeyken yağın aşırı çalkalanmasını önlemek için sacdan delikli bölmeler bulunur.

Karter nerede olur?
Karter arabanın ön motor kısmının en altındadır. Araç lift ile yukarı kaldırıldığında, ön iki teker arasında, motor bloğuna bağlı olan siyah kapak şeklindeki parçadır.

Karter koruma muhafazası nedir ?
Motorun en alt kısmında, yağ karterinin altında bulunur ve motor karterini, yoldan gelebilecek darbelerden, fırlayabilecek taş darbelerinden korur.


Karter nasıl sökülür nasıl temizlenir?
Motor çok sıcakken karter sökülmez, motorun biraz soğuması beklenmelidir. Karter sökülmeden önce motor yağını boşaltmak gerekir, bunun için karterin altına bir yağ boşaltma kabı koyulmalı. Karterin en altında bir boşaltma tapası vardır, bu tapa gevşetilip sökülerek, yağın boşalması sağlanır. Daha sonra karteri silindir bloğuna bağlayan çok sayıdaki cıvata sökülür. Karterle motor bloğu arasında conta bulunur, bu conta da alınarak karter yerinden sökülür. Günümüzdeki araçlardaysa yaygın olarak sıvı conta kullanılmaktadır. Sıvı conta, karteri motor bloğuna sağlam bir şekilde yapıştırdığından, civataları sökseniz bile karter yerinden çıkmayacaktır. Bu durumda, uygun aletler veya çelik spatula gibi bir atletle, kartere zarar vermeden ayırmak gerekir. Tekrar takılmadan önce eski sıvı conta tamamen kazınıp, yeni sıvı conta sürülmelidir.
Karter söküldükten sonra, temizleyici sıvılarla (balata spreyi gibi) temizlenir, basınçlı havayla kurutulur.


Yerine takılırken contası düzgünce yerine yerleştirilir, sıvı contalıysa sıvı conta sıkılır. Bağlantı cıvataları çapraz olarak karşılıklı olarak uygun torkla sıkılır. Daha sonra yağ tapası yerine takılır ve motorun en üst kısmındaki yağ dolum kapağı açılarak, üretici firmanın önerdiği uygun özellikteki ve uygun miktardaki motor yağı doldurulur. Kullanılmış boşaltılan yağ, mecbur kalmadıkça  tekrar motora konulmaz. Motor yağı değişiminde yağ filtresi de değiştirilmelidir. Tüm işlemlerden sonra motor çalıştırılır, karterden yağ kaçağı olup olmadığına bakılır. Tapadan yağ kaçağı varsa, yuvası ve dişleri kontrol edilmeli gerekirse tapa değiştirilmelidir. Karter contasından yağ kaçağı varsa, civataların uygun olarak sıkıldığından emin olunmalı ve sıkılmalı. Kaçak devam ederse en baştan sökülüp tekrar conta-sıvı conta ve bağlantı işlemleri uygun olarak tekrar yapılmalıdır.

Karter arızaları nelerdir?
Genelde araçlarda karter delinmesi meydana gelebilir, sebebi yoldan gelen taş parçaları, bozuk yollarda karterin yola sürtüp vurması, çukura düşülmesi gibi sebeplerdir. Bir diğer arıza ise tapadan veya karter contasından yağ kaçağı olmasıdır. Contalar en kısa sürede değiştirilmelidir.

Motor karteri yağ kaçırıyor yağ damlatıyor nedeni nedir? 
Karter tapasından veya karter contasından yağ kaçırıyordur. Tapadansa tapanın sıkılığı kontrol edilmeli, karter contasından sızıyorda conta (veya sıvı conta) değiştirilmelidir. Karterde delik veya çatlak var mı bakılmalıdır. Bunların hiç biri yok ama karter yine de yağ kaçırıyorsa, karter havalandırma sistemi kontrol edilmelidir.

Yağ Karteri delinmesi ve tamiri

Aracın karteri delinmişse, aracın motoru hemen stop edilmeli ve tekrar çalıştırılmamalıdır. Motor yağsız kalacağından, piston-silindir-supap-krank-krank yatağı başta olmak üzere motora çok büyük zarar verir. Kısaca motoru yiyebilirsiniz, sonuç yeni bir sandık motor almak olur. Karter delinmesi durumunda, bir çekiciyle aracı servise çektirin ve karteri yenisiyle değiştirin. Ya da işin ehli bir usta tarafından delik-çatlak kaynakla kapatılabilir. Darbe sebebiyle karter yamulmuşsa mutlaka değiştirilmelidir.

Bakınız: 
Karter havalandırma sistemi (pcv)

Gaz Kelebeği Neden Kirlenir Yağlanır? PCV Valfi Arızası


Pcv Arızası Nelerdir? Karter Havalandırma Sistemi Arızası
Pcv valfinin 80.000 kilometrede bir kontrol edilmesi önerilir. Valf yayı ve kanalları kontrol edilmeli, yıpranmışsa değiştirilmelidir. Pcv valfi değişiminde mutlaka aynı özellikte orjinal yedek parça kullanılmalıdır, dıştan aynı görünse bile farklı yay sertliğine veya geçiş kanalı büyüklüğüne sahip pcv valfi, motorun çalışmasını olumsuz etkiler, tekrar arızaya sebep olabilir.

Öncelikle Karter havalandırma sistemi konunusu okuyunuz.

PCV karter havalandırma sisteminde arıza olduğunda ve bu arıza hava-yakıt karışımını aşırı etkilediğinde, yeni nesil araçlarda gösterge panelinde motor arıza lambası yanmaktadır. Eski tip araçlardaysa bu sistemin arıza uyarısı bulunmuyor.

Pcv karter havalandırma valfi basit yapısından dolayı sık arızalanan bir parça değildir. En sık arıza havalandırma valfinin tıkanıp sıkışmasıdır, bu durumda valf ya açık kalır ve kapanmaz, ya da kapalı kalıp gaz geçişine izin vermez. Her iki durum da yakıt tüketimini ve egzoz emisyonlarını arttırır.

Eğer pcv karter havalandırma valfi tamamen kapalı kalırsa veya tıkanıp çok az hava geçişine izin verirse, karterde ve supap kapağında basınç yükselir, supap kapak contasından veya karter contasından yağ sızıntısına sebep olur.
Eğer pcv hep açık pozisyonda kalırsa, bu durumda çok fazla hava emme manifolduna gönderilir. Bu durum motorda fakir karışıma sebep olur ve ilk çalıştırmada zorluk, dengesiz motor rölantisi gibi arızalara sebep olur.

Eğer karter havalandırma (nefes alma) hortumu (valfsiz olan hortum) tıkanırsa, karterdeki vakum artacağından motor yağ yakacaktır.

Gaz Kelebeği Neden Yağlanır Kirlenir?
Gaz kelebeğinin, kelebek boğazının ve gaz kelebeği gövdesinin aşırı yağlanması-kirlenmesinin sebebi, karter havalandırma sisteminde arıza olmasındandır. Pcv havalandırma valfini ve bu valfin bağlı olduğu hortumu mutlaka kontrol ediniz. Bozuk valf, yırtık-çatlak-kelepçesi gevşek hortum, gaz kelebeğinin ve hava filtresinin yağlanmasına sebep olur. Karter havalandırma sistemi; valf, hortumlar ve kelepçeler kontrol edilmeli.

(Opel astra gaz kelebeği yağlanması)

Gaz Kelebeği Nasıl Temizlenir ?
Emme manifoldundan sökülür. Gaz kelebeğinin gövdesi (dış kısmı) balata spreyiyle temizlenir ve hava püskürtülerek kurutulur. Eğer boğaz kelebeği (iç kısmında) yağlanmış veya kurum bağlamışsa (dışı yağlıysa içi de yağlanmıştır), karbüratör-enjektör temizleme spreyiyle gaz kelebeğinin içini temizleyebilirsiniz. Temizledikten sonra iyice kurutup gaz kelebeği gövdesini yerine takınız. Gaz kelebeği yağlanması düzensiz veya yüksek rölantiye sebep olur. Çok ciddi bir problem değildir fakat tamirinde fayda vardır. Bazı araçlarda periyodik bakımlarda aşırı olmayan yağlanmaları servislerde temizlenmektedir.

PCV  – Karter Havalandırma Hortumu Arızası
Supap (Külbütör) kapağından, gaz kelebeği boğazına giden havalandırma hortumlarının yırtık, çatlak, bağlantı kelepçelerinini çıkık-gevşek olmaması çok önemlidir. Eğer hortumda yırtık veya çatlak varsa, valf kapalı olsa bile vakum etkisiyle buradan hava girecek ve hava yakıt karışımını bozacaktır, çünkü buradan giren havayı ECU ölçemez, ölçülmemiş hava girmiş olur sisteme. Buna vakum kaçağı da denir. Bu durumda vuruntulu çalışma, zor çalışma, bozuk-dengesiz rölanti devri veya aşırı yüksek motor rölantisi, fazla yakıt sarfiyatı gibi sonuçlar ortaya çıkacaktır.

Bakınız:

Karter havalandırma sistemi...

Araç yağ karteri...

Karter Havalandırma Sistemi Nedir? PCV Valfi ve Hortumu


Karter Havalandırma Sistemi Nedir ?
Yağın sürekli hareket halinde olması ve yüksek sıcaklıklarda çalışması, yağ buharına sebep olur. Yağ buharının asit özelliği sebebiyle motora zararlıdır, bu asidik özellik motor parçalarını aşındırıcı etki gösterir.
Silindirlerde (yanma odasında) meydana gelen yanmadan dolayı basınçlı olarak bir miktar gaz ve hidrokarbon, pistondaki sızdırmazlık segmanlarından sızarak aşağıya, kartere kaçar, bu kaçak gazlar da motor yağının özelliğini bozar, çamurlaşmaya sebep olur. Bu kaçak gazlara “blow by emissions – Kaçak emisyonları” da denir.  Bu gaz sızıntısı özellikle sıkıştırma ve yanma (iş) zamanlarında meydana gelir.

Kartere sızan kaçak gazların büyük çoğunluğu (%80) yanmamış gazlardır, geriye kalanlarsa yanma sonucu oluşan su buharı, asit vb. gazlardır.
Kartere gelen kaçak gaz kaynaklarından bir diğeri de, turbo şarjdır. Bilindiği gibi turbo şarjın yağlanması motor yağıyla gerçekleşir. Turbonun içerisinde kompresör ve türbin kanatçıklarını taşıyan turbo mili vardır, bu milin turbo gövdesine yataklandırılmıştır ve bu mil yatağında yağ delikleri vardır. Tüm parçalar sızdırmaz yapılmış olsa da bir miktar egzoz gazı, turboyu dolaşan yağın içerisine kaçak yapar ve turboyu yağlayıp kartere dönen yağla beraber kartere sızar.

Araç ne kadar fazla kilometre yapmışsa, motor parçaları ne kadar fazla aşınmışsa, kartere o kadar fazla gaz kaçacak demektir. Bu da motor üflemesi denilen olayı meydana getirir.
Yağ buharı ve silindirlerden sızan bu gazların atmosfere salınması çevreye zararlıdır (eskiden atmosfere salınıyordu). Salınmaması, motor parçalarını aşındırdığından zarar verir, ayrıca karterde oluşacak yüksek basınç, contalardan yağ kaçağına sebep olur.

Karter Havalandırma Sisteminin Görevi Nedir?
Karter havalandırma sisteminin görevi, karterde oluşan motor yağı buharının ve sızan gazların, tekrar yanabilmesi için emme manifolduna gönderilmesini sağlamaktır. Bu sisteme, pozitif karter havalandırma sistemi (PCV: Positive Crankcase Ventilation), motor havalandırma sistemi gibi isimler de verilmektedir. Bu sistemle karterdeki kaçak gazlar yanmaya gönderilirken, kartere temiz hava alınması da sağlanır. Motorun içinde, karter ve supap kapağı arasında, bloktaki yağ kanalları vasıtasıyla gaz dolaşımı olmaktadır.

Karter havalandırma sistemi parçaları şunlardır:
*Pcv valfi (karter havalandırma valfi)
*Pcv karter hava tahliye hortumu (pcv valfinin bağlı olduğu hortum)
*Bir havalandırma hortumu (supap kapağına ve kartere hava girişi buradan olur)
*Bazı sistemlere ilave yağ-buhar ayrıştırıcı (kutu şeklinde)
Not: Motorlarda genelde iki hortum vardır;  havalandırma (çıkış hortumu) ve hava giriş hortumu
  
*Karter Havalandırma Hortumu Ne İşe Yarar ?
Pcv valfinin olduğu karter havalandırma tahliye hortumu, bu hortumdan karter gazları çıkar, bu hortumun bağlantıları kelepçeli ve sızdırmazdır. Hortumun bir ucu supap kapağındaki pcv valfine, diğer ucu gaz kelebeğini arkasına (kelebek sonrasına) bağlıdır.

*Karter Hava Alma (Nefes Alma) Hortumu Ne İşe Yarar?
 Diğeri hortum karterin hava alma hortumudur(breather hose), bu hortumdan kartere hava girer. Hortumun bir ucu supap kapağındaki boru uca, hortumun diğer ucuysa, gaz kelebeğinin önüne (kelebekten önce) bağlıdır.

(Toyota corolla 2002 karter havalandırma sistemi)

PCV  Valfi Nedir Ne İşe Yarar ? ( Karter havalandırma valfi)
Karterde oluşan yağ buharı ve gaz kaçakları, motor bloğundaki yağ kanallarından yukarıya, supapların olduğu yere gelirler. Supap kapağında (külbür kapağı), bu yağ buharı ve kaçak gazların emme manifolduna gönderilmesi için bir boru çıkış bulunur. PCV valfi (karter havalandırma valfi) genellikle bu boru çıkışın içinde veya havalandırma hortumunun üzerinde bulunur.

PCV karter havalandırma valfinin görevi, supap kapağındaki bu yağ buharı ve gaz kaçaklarını (blow by emisyonları), açılıp kapanarak, gaz kelebeği boğazına göndermektir. Böylece emilen havaya karışan bu gazlar, yanma odasında yakılırlar.  PCV valfi, supap kapağından emme manifolduna gönderilen gazları kontrol eder.

Uygulamada çeşitli tasarımlar bulunmaktadır:
Bazı araçlarda Pcv valfi bulunmayabilir, bu tip araçlarda karter havalandırması, sadece hat üzerindeki bir buhar-yağ ayrıştırıcısıyla sağlanır.
Bazı araçlarda hem pcv valfi  hem de  yağ ayrıştırıcı sistem (kutu) bulunabilmektedir.
Bazı araçlarda yağ ayrıştırıcı, külbütör kapağının içinde bulunur ve çıkışında pcv valfi vardır.
Bazı eski karbüratörlü motorlarda hortumun içerisinde basit bir tel sargıyla bu ayrıştırma işlemi gerçekleştirilir, böylece hava emiş kanalının aşırı yağlanması engellenir.

(Pcv valfi çeşitleri)

PCV  Valfi Nasıl Çalışır ?  (Karter havalandırma valfinin çalışması)
PCV karter havalandırma valfi mekanik bir yaylı valftir. Bir ucu supap kapağına, diğer ucu emme manifoldu girişine bağlıdır. Bu iki uç arasındaki basınç farkı, valfin içindeki yayı hareket ettirir (çünkü akışkanlar yüksek basınçtan alçak basınca doğru hareket ederler) ve geçiş kanalındaki plancır-iğne deliği açar ya da kapatır.

Motor rölantide çalışırken, gaz kelebeği neredeyse kapalı olduğundan, emme manifoldunda vakum maksimumdur. Devir ve yük de düşük olduğundan, kartere gaz kaçağı ise minimumdur, yani karter basıncı çok azdır. Bu durumda pcv karter havalandırma valfi kapalı konumda olacaktır.
Orta yükte, normal sabit hızda sürüşte, pcv valfi orta açıklıkta olacaktır.
Motor devri yükseldiğinde, tam gaz yapıldığında, motorun yükü arttığında, emme manifoldu vakumu azalır, kartere kaçak artar karter basıncı yükselir, bu durumda pcv valfi tam açılarak bu kaçak gazların emme manifolduna geçmesini sağlar.
Motor stop edilince (çalışmıyorken) havalandırma valfi kapalı konumdadır, gaz geçişine izin vermez.
Pcv valfi, gaz geçişi kontrol edip ayarlarken, emme manifoldundan supap kapağına gaz geçişini (geri tepme-erken ateşleme durumunda) engellemiş de olur.

(Pcv valfinin çalışması)


Turbo şarjlı motorlarda karter havalandırma sisteminde, basınç ayar valfi iki kademeli çalışır. Eğer emme manifoldunda vakum varsa , kaçak gazlar direkt emme manifolduna gönderilir. Eğer emme manifoldunda basınç oluşursa, yani devir yükselip turbo aşırı hava beslemesi yaparsa, emme manifoldunda vakum olmaz, tam tersine basınç olur, bu durumda kaçak gazlar basınç ayar valfi tarafından, turbonun temiz hava girişine gönderilir.

Bakınız:

Karter havalandırma pcv arızası
Motor karteri ve karterin delinmesi - temizliği

27 Mayıs 2016 Cuma

Yakıt Filtresi Nedir ? Yakıt Filtresi Nerededir Ne Zaman Değişir ?

(Benzin Filtresi)

Yakıt Filtresi Nedir Görevi Nelerdir?
Yakıt filtresi, motorun temiz yakıtla beslenebilmesi ve düzgün çalışabilmesi için önemli parçalardan biridir. Yakıt içerisindeki  kir ve parçacıkları süzerek, yakıtın temiz bir şekilde motora gönderilmesini sağlar. Yakıt sistemindeki kir-toz-parçacıklar-pas artıkları, yakıt istasyonundan alınan kirli yakıttan veya zamanla deponun içerisinde oluşmasından kaynaklanabilir.

Yeni nesil araçlarda, hem dizel hem benzinli araçlarda, direkt enjeksiyonlu yakıt sistemiyle, yüksek basınç yakıt pompaları ve yakıt enjektörleri kullanılmaktadır. Özellikle yakıt pompaları ve enjektörlerde çok küçük yakıt geçiş kanalları bulunmakta ve tolerans boşlukları çok düşük tutulmaktadır (dizel enjektör ve yakıt pompaları 1 mikron toleransla çalışır). Bu sebeple,  yakıtın kirli olması, ciddi yakıt sistemi arızalarına sebep olabilir.

(Benzin filtresi)

Yakıt filtreleri, periyodik olarak bakımlarda değiştirilmelidir. Yakıt filtresinin kaç bin kilometrede değişeceği, modele göre değişir, bunu yetkili teknik servisten öğrenebilirsiniz.
Enjeksiyonlu  araçlarda yakıt filtreleri, 10 ila 50 mikron dan büyük parçacıkları süzebilmektedir. En yaygın kullanılan yakıt filtreleri 3-5 mikron hassasiyettedir. Bununla beraber 1 mikron hassasiyette filtreleme yapabilen yakıt filtreleri de vardır. En yaygın kullanılan yakıt filtresi tipi kağıt elemanlı olanıdır. Kağıt elemanlı, Keçe elemanlı, metal elemanlı, bez elemanlı, pamuk elyaf elemanlı filtre çeşitleri bulunmaktadır.

(Dizel mazot filtresi)

Mazot Filtresi Nedir ? Ne İşe Yarar?
Mazot filtreleriyle benzin filtreleri benzer şekilde çalışır. Mazot filtreleri yapı olarak biraz daha büyük karmaşık yapıya sahiptir. Ticari dizel araçlarda (kamyon – kamyonet) kullanılan  dizel mazot filtreleri, mazotu temizlediği gibi aynı zamanda mazot içerisindeki suyu da ayrıştırır, bu tür araçların mazot depoları çok daha büyük ve mazot akışı çok daha fazla olduğundan, mazottaki su-buhar, mazottan ayrıştırılır. Mazottan ayrıştırılan bu su, mazottan daha yoğun olduğundan, filtrenin alt kısmında biriktirilir ve zamanla boşaltılması gerekir. 

(Toyota Corolla 2016 Dizel mazot filtresi)

Mazot filtresi/benzin filtresi tıkanırsa ne olur ?
Motor çekişi düşer, yakıt sarfiyatı artar, rölanti devri dalgalanır, motor zor çalışır. 


Yakıt filtresi uyarı ışığı neden yanar?
Yakıt (mazot) filtresinde su biriktiğinde, filtredeki sensör sinyal gönderir ve yakıt filtresi uyarı ışığı yanıp söner, bu durumda filtrenin suyunun boşaltılması gerekir. Filtre uyarı ışığı devamlı yanıyorsa, yakıt sisteminde bir arıza var demektir.

(Yakıt filtresi arıza uyarı lambası)

Yakıt Filtresi Suyu Nasıl Alınır?
Dizel yakıt filtrelerinde, bir su tahliye musluğu bulunur.  Dizel mazot filtrelerinin alt kısmında su sensörü bulunur. Su seviyesi yükseldiği zaman, gösterge tablosunda yakıt filtresi ışığını yakar, bu durumda mazot filtresinin alt kısmında bulunan  tahliye musluğu açılarak filtrenin suyu boşaltılmalıdır. Gelişmiş mazot filtrelerinde, su tahliyesi de otomatik olarak yapılır.
Binek dizel otomobillerin mazot filtrelerinde genellikle su haznesi ve musluğu yoktur, bu filtrelerde mazottaki su, filtrenin alt kısmında birikir, periyodik bakımlarda mazot filtresi değiştirilirken bu su tahliye edilmiş olur.
Bazı mazot filtrelerinde, ısıtıcı rezistans sistemi bulunur. Çok soğuk havalarda donmaya karşı, mazot filtreden geçerken buradaki ısıtıcıda ısıtılır ve motora gönderilir.

Dizel mazot filtreleri ticari araçlarda ve traktörlerde ikili olarak kullanılabilmektedir. Dizel yakıt filtreleri çift olarak iki şekilde yakıt sistemine bağlanır: Paralel Filtre Bağlama (Daha fazla yakıt süzülür) ve Seri Filtre Bağlama (Daha hassas süzme yapılır).

(Filtrelerin bağlanma şekilleri)

Yakıt Filtresi Nerededir?
Yakıt filtresinin yeri benzinli araçlarda genellikle aracın arka tarafında, yakıt deposuna yakın, aracın sağ alt kısmında bulunmaktadır. Ayrıca, kaputun altında ön camın alt tarafındaki bölmede (motor bölmesiyle – iç bölmeyi ayıran kısımda) bulunabilir.

Karbüratörlü araçlarda benzin filtresi, karbüratöre gelen benzin hortumu üzerinde bulunur.

Dizel araçlarda mazot filtresi, motor bölmesinde kaputun altında bulunur. Motor üzerinde bulunan yüksek basınç pompasının yakıt giriş borusu takip edildiğinde kolaylıkla bulunabilir.

(Golf 5 benzin filtresi)

Yakıt Filtresi Değişimi Nasıl Yapılır? (Benzinli Araçlarda)
Benzin filtresi değiştirilirken yakın tehlikesine çok dikkat edilmesi gerekir. Kıvılcım, sigara, aydınlatma lambası, sıcak egzoz,  katalitik konvertör vb. etkenler yangın çıkarabilir. Ayrıca hortumda 1-5 bar arası basınçta benzin olabilir ve püskürebilir, sökülmeden önce basınç düşürülmelidir.  Basıncı düşürmek için, araç çalışırken sigorta kutusundan yakıt pompasının sigortası çıkarılır, pompa durur, yakıt hattının basıncı düşer, araç kendiliğinden stop eder.

 Yakıt filtresi değişiminde, yakıt filtresinin üzerindeki ok yönleri çok dikkat edilmeli, hortum bağlantıları doğru yapılmalıdır. Yakıt hortumlarını yakıt filtresine sabitleyen kilitli kelepçeler uygun aletle düzgünce çıkarılıp takılmalıdır. Yakıt kaçağı olmamasına dikkat edilmelidir. Filtre değişiminde, hortum kelepçelerinin de değiştirilmesi önerilir.  Yakıt hortumları eskimiş, sertleşmiş, çatlaklar oluşmuşsa, uygun yeni yakıt hortumu ile değiştirilmelidir. Filtre değişimini, uzman teknik personele yaptırınız, sızdırmazlıktan emin olmadan aracı çalıştırmayınız.

Yakıt Filtresi Ne Zaman Değişir ( Mazot Filtresi Kaç Km’de Değişir?)
Dizel araçlarda genellikle 15.000 kilometrede bir yakıt filtresi değiştiriliyor. Bununla beraber her yağ değişiminde veya 2 periyodik bakımda bir mazot filtresi değiştirilebilir. Araç üreticiniz tarafından önerilen periyotlarda veya araç kitapçığında yazdığı gibi dizel yakıt filtresini değiştirmeniz önerilir.
Örneğin Volkswagen dizel binek araçlarda yakıt filtresi 20 bin 30 bin km’de, transporter ve caddy’de 40 bin km’de bir değişiyor.



Benzinli Araçlarda Benzin Filtresi Ne Zaman Değişir ?
Genelde 30 bin kilometrede bir benzin filtresi değiştirilmektedir. Örneğin volkswagen 15 bin kilometrede bir periyodik bakım yapar, 2 periyodik bakımda bir benzin filtresi değiştirilir. 
Not: Her marka ve modele göre bu süre değişebilir.


23 Mayıs 2016 Pazartesi

Mercedes Airmatic Nedir? Nasıl Çalışır? Parçaları Nelerdir?


Airmatic Havalı Süspansiyon Sistemi
Airmatic, mercedes firmasının ayarlanabilir havalı süspansiyon sisteminin adıdır. Airmatic süspansiyon sisteminde, yol, hız ve yük şartlarına göre, süspansiyon sistemi (havalı körük ve amortisör) özelliği sert-yumuşak olarak ayarlanabilir, aracın yüksekliği değiştirebilir. Bu hem manuel olarak butonla, hem de otomatik olarak yapılabilir. Airmatic bir yarı aktif süspansiyon sistemidir.

Öncelkle havalı süspansiyon sisteminin çalışmasıyla ilgili detaylı bilgiyi buradan okumanız önerilir.

Havalı süspansiyona 3 temel faktör etki eder:
Yük (ağırlık)
Sürücünün seçimi
Araç hızı.

Havalı süspansiyonda, aracı yükseltmek için, havalı körüklere gönderilen havanın arttırılması gerekir.
Sürücü bozuk yollarda ve ya bir kaldırımdan geçerken, süspansiyon yüksekliğini butona basarak yükseltmelidir.

Havalı Süspansiyon Ünitesi
Havalı süspansiyon sisteminde 4 tekerlek için 4 tane süspansiyon ünitesi bulunur, ünitenin alt kısmı alt salıncağa, üst kısmı gövdeye bağıdır. Tek bir parça halindedir; amortisör ve yay görevi gören hava körüğü bir aradadır. Helezon yay yoktur. Arka aksta, körük ve amortisör ayrı ayrı olabilir.

(Havalı süspansiyon ünitesi)

Havalı Süspansiyon ünitesinin Parçaları
*Üst hava bölmesi ve hava körüğü
*Dış koruma körüğü
*Amortisör
*Sönümleme valfi (amortisör sertliğini ayarlar)
*Seviye Valfi (körüklerde bulunur, yüksekliği ayarlar)
  
Havalı Süspansiyon ünitesinin Görevleri;
Yaylanma yapmak,
Sönümleme yapmak,
Seviye ayarını yapmaktır.

Ayarlanabilir havalı süspansiyon sisteminde, aracın yüksekliği, hava körüklerine gönderilen havanın miktarı değiştirilerek ayarlanır; daha yüksek için daha fazla hava, daha alçak için daha az hava. Hava miktarı elektronik olarak ayarlanır. Sistem yaklaşık 6-10 barlık bir basınçta çalışır ve sistemin ve her bir süspansiyon ünitesinin basınç miktarı ölçülerek algılanmaktadır. Basınçlı hava, kompresör tarafından üretilir ve hava tankında her an kullanılmak üzere depolanır, kompresör sadece depodaki hava basıncı azaldığında (11 barın altına düştüğünde) çalışır ve havayı tamamlar, her zaman çalışmaz. Pnömatik valf ünitesi, kompresörün yanında bulunur ve hava akışını düzenler.

Süspansiyon ünitesindeki hava körüklerinde, havanın körüklere basılması veya körüklerden havanın boşaltılmasını sağlayan elektronik seviye valfleri bulunur.

Ayarlanabilir havalı süspansiyon sisteminde, süspansiyonun konforlu yumuşak ya da sert spor modlarına uyarlanması, amortisörün çalışması düzenlenerek sağlanır, bunu süspansiyon ünitesinde bulunan sönümleme valfi gerçekleştirir. Sönümleme valfi, elektronik kontrol ünitesi tarafından kumanda edilir.  Sönümleme valfinde, 2 adet manyetik selenoid valf vardır, bu valfler, amortisörün çekme ve/veya basma yumuşaklık-sertlik ayarını yaparlar. Sönümleme valfleri, amortisörün içinde bulunan amortisör pistonunun üst ve alt odalarına bağlı bir hidrolik hatta bulunur. Yukarı-aşağı hareket sırasında, yağın geçişini, ekstra kanal açarak daha da yumuşatır, ya da ekstra yağ geçiş kanalını kapatarak sertleştirir.

Havalı Süspansiyon Sisteminin (Airmatic Dual Control) Parçaları
*Hava kompresörü
*Valf ünitesi ve basınçlı hava boruları
*Hava tankı
*Süspansiyon üniteleri (tekerleklerde)
*İvme sensörü, seviye sensörü, hava basınç sensörü; ayrıca diğer sistemlerdeki; tekerlek devir sayısı sensörü, fren pedalı konum sensörü (fren şalteri), ESP çalışma bilgisi, direksiyon açısı sensörü,
*Süspansiyon Sistemi Elektronik Kontrol Ünitesi (Kumanda kutusu)
*Sürücü seçim butonları

Tüm havalı süspansiyon sisteminin parçaları, süspansiyon sistemi elektronik kontrol ünitesi tarafından kumanda edilir. Sistem, ivme sensörlerinden, seviye sensörlerinden (2 önde 1 arkada), direksiyon açısı sensöründen ve hava basınç sensöründen gelen sinyallerle çalışır.

Airmatic havalı süspansiyon video:

  

Seviye Sensörü 
Adaptif (ayarlanabilir) süspansiyon sisteminde, aracın o andaki yerden yüksekliğini algılayan sensöre, seviye sensörü denir. Aracın seviyesi, aracın önünde sağ ve sol süspansiyondan, aracın arka köprüsünden ölçülür. Seviye sensörleri aracın önünde süspansiyon üst salıncak bağlantı koluna (sağ ve sol süspansiyon) 2’şer adet bağlanmıştır.
Seviye sensörü hall effect prensibiyle çalışır ve dönme açısını çok hassas olarak algılayarak, sinyal olarak süspansiyon kontrol ünitesine gönderir.
Arka seviye sensörü, arka akstaki viraj denge çubuğu üzerine bağlıdır. Yüke bağlı olarak viraj demirinin burulma miktarını ölçer.
Ön süspansiyon üst salıncak kolundaki ön seviye sensörü de gene, sürüş şartları ve yüke bağlı olarak salıncak kolunun hareketini açısal olarak algılayıp kontrol ünitesine iletir.

(Airmatic ön süspansiyon seviye sensörü)
İvme Sensörü 
Üç adet ivme sensörü bulunur 2 tane önde 1 tane arkada. Öndeki süspansiyon ivme sensörleri, süspansiyon kulelerine monte edilmiştir. Yay kütlesine sahip elektronik bir titreşim elemanından oluşan ivme sensörü, süspansiyon ünitelerine gelen düşey darbeleri algılayarak kontrol ünitesine iletir, buna göre her bir süspansiyon ünitesi, bu darbelere göre uyarlanır.

Basınç Sensörü 

Basınç sensörü, hava tankı ve süspansiyon ünitelerindeki basınç miktarını ölçerek, bir sinyal olarak elektronik kontrol ünitesine gönderir.

Havalı Süspansiyon Sistemi Nedir? Nasıl Çalışır?



Havalı Süspansiyon Sistemi Nedir?
Süspansiyon sisteminde, metal helezon yaylar yerine, basıncı değiştirilebilir hava körüklerinin kullanıldığı, bu sayede yüksekliği değiştirilebilen; amortisör sertliği ayarlanabilen, bir elektronik kontrol ünitesiyle kumanda edilen elektro-pnömatik süspansiyon sistemidir.

Havalı Süspansiyon Ne İşe Yarar? Nasıl Çalışır?
Havalı süspansiyon sistemiyle, araç yolda konforlu bir şekilde, yol darbeleri (çukur-tümsek) ve titreşimleri hissedilmeden yol alırken, virajlara sert girildiğindeyse, süspansiyonun sertleştirerek savrulmasını azaltarak spor sürüş imkanı sağlar. Böylece, süspansiyon sisteminden beklenen iki çok önemli özelliği; “konfor ve yol tutuşu” bir arada sunabilir. Sürücü süspansiyon modu butonuyla konforlu ya da spor modunu seçebilir, aracın yüksekliğini elle değiştirebilir. Ayrıca gösterge ekranında, o anda hangi süspansiyon modunda çalıştığı bilgisi sürücüye gösterilir.

Havalı süspansiyon sistemlerine, çeşitli otomobil üreticileri tarafından farklı isimler verilmiştir. Adaptif süspansiyon, aktif süspansiyon gibi nitelemeler de yapılmıştır. 
En bilinen havalı süspansiyon sistemi mercedes'in airmatic süspansiyonudur. 

Mercedes Airmatic Süspansiyon Nedir ? (Airmatic Dual Control)
Süspansiyon sisteminde 4 tekerde birden havalı süspansiyon sisteminin havası kontrol edilerek sönümleme özelliği değiştirilebilir. Bu değişimle süspansiyon spor (sert) ya da konforlu (yumuşak) moda geçebilir. Her tekerlekte havalı körükler bulunur ve bu hava körükleri elektronik olarak ayrı ayrı anlık olarak ayarlanabilir (sert-yumuşak). Helezon yay yoktur, bunun yerine havalı körükler yay işlevini görür.

Normal süspansiyon sisteminde araca yük koyulduğunda ya da 5 kişi binildiğinde, araç çöker, yere olan mesafesi azalır. Havalı süspansiyon sistemindeyse, aracın yüksekliği, araç yüklüyken de boşken de aynı seviyeye ayarlanabilir. Bunun için araç seviye sensöründen bilgi alınır ve elektronik seviye kumandası sayesinde havalı körükler kumanda edilir ve aracın seviyesi otomatik olarak yükseltilir. 25mm yükseltilip 15mm alçaltılabilir (modele göre değişir).

Detaylı bilgi için: Mercedes airmatic süspansiyon sistemi...


Havalı (air) Süspansiyon Yol Tutuşu 
Bir otomobil yüksek hızlara çıktığında, ne kadar yere yakın olursa, o kadar iyi yol tutuşu sağlanır ve yakıt sarfiyatı azalır; araç seviyesi azaltılmalı ve süspansiyon sertleşmelidir. Havalı süspansiyon sisteminde, kontrol ünitesi belirli bir hız aşıldığında aracın yüksekliği azaltır, yola yaklaştırır ve süspansiyonu sertleştirir. Örneğin  saatte 140km hızdan sonra araç, otomatik olarak alçaltılır.

Tam tersine bozuk çukurlu tümsekli yollarda, aracın daha yüksek olması ve konforlu olması gerekir. Bu durumda havali aktif süspansiyon sistemi otomatik olarak aracın yüksekliğini arttırır, süspansiyonu yumuşatır.

Konfor modunda, ortalama hızlarda kullanımda, dikey ve yanal ivmelerin az olduğu şartlar söz konusudur. Süspansiyon ünitesindeki amortisör, sönümleme valfleri tarafından, hem basma yönünde (aşağı doğru), hem de çekme yönünde (yukarı doğru), yumuşatılmış olarak hareket edecektir.
Spor modunda, sert süspansiyon, agresif sürüş, ani hızlanma, ani fren yapma, sert dönüşler söz konusudur. Bu durumda,  amortisörler hem basma hem çekme yönünde sertleştirilecektirler. Süspansiyon hava körüklerinin havası azaltılacak, aracın seviyesi düşürülecektir. Yani süspansiyon sisteminin dikey hareket mesafesi azaltılıp sertleştirilecektir. Spor modunda önemli olan, aracın maksimum yol tutuşu sağlaması ve araç gövdesini mümkün olduğunca düz konumda tutmasıdır. Konfor azalacaktır.

Havalı Süspansiyon Sisteminde Frenleme
Normal bir araçta, frene basıldığında, aracın ön kısmı ön çöker (dalma yapar), arka kısmıysa yukarı kalkar.Bu istenmeyen bir durumdur, fren performansını da konforu da olumsuz etkiler.
Frene basıldığında, fren pedalı bilgisi süspansiyon kontrol ünitesine gönderilir, sistem hemen amortisörleri frenleme için uyarlar; ön amortisörler basma (aşağı) yönde sertleştirilecek, arka amortisörler çekme (yukarı) yönünde sertleştirlecek, böylede aracın önü daha az dalacak, ve arkası daha az kalkacak.

Havalı Süspansiyon Sisteminde Hızlanma
Normal bir araçta aniden gaza yüklenip ivmelenme yapıldığında, aracın arkası yere çöker, önü kafa kaldırır. Bu da istenmeyen konforsuz bir durumdur. Havalı süspansiyonda aracın bu hareket eğilimi azaltılır. Bunu, sönümleme valfleriyle, ön amortisördeki çekme hareketi (yukarı) sertleştirilir, arka amortisörün basma (aşağı) hareketi sertleştirilir. Böylece ani hızlanmada arka daha az çökecek ve araç daha az kafa kaldıracaktır. Araç daha stabil kalacaktır.

Havalı Süspansiyonda Viraj Alma
Araçlar viraja girdiklerinde özellikle yüksek hızlardaysa, araç, merkez kaç kuvveti sebebiyle, virajın dışı yönünde eğilip aşağı basılırken, virajın iç tarafında kalan kısmı hafifleyip yukarı kalkacaktır. Havalı süspansiyon sistemi, aracın bu şekilde savrulmasını önler. Direksiyon açı sensöründen gelen sinyalle, tekerlek hız sensöründen gelen sinyalle, aracın hızını ve viraja girdiğini algılayan süspansiyon kontrol ünitesi; virajın dış tarafındaki tekerleklere ait (aşağı basılan) süspansiyondaki amortisörün, basma yönündeki (aşağı) hareketini, sönümleme valfine sinyal gönderek sertleştirir, böylece aşağı basılma miktarını azaltır. Yine tam tersi olarak, virajın iç kısmında kalan ve yukarı hareket etmeye eğimli süspansiyondaki amortisörün, çekme (yukarı) hereketini, sönümleme valfine sinyal gönderek sertleştirir. Böylece aracın virajlarda ters yöne yatmasını engelleyerek savrulmasını azaltır, yol tutuşunu arttırır.


Aracın ani direksiyon manevralarıyla bir sağa bir sola (slalom) kaçarak hareket etmesi durumu da, arcın kontrolünün kaybedilmesine sebep olur. Hava süspansiyon sisteminde bu durum anında algılanır ve tüm amortisörler (hem aşağı-hem yukarı yönde) sertleştirilerek, aracın savrulmadan yoluna devam etmesi sağlanır.

Havalı Süspansiyon Sisteminin Çalışma Prensibi ve Temek Mantığı
Havanın uygun fiziksel özellikleri sayesinde, süspansiyon sisteminde yay yerine kullanılmaya başlanmıştır. Örneğin:
Hava hareket iletebilir, kapalı bir kapta ağırlığı taşıyabilir (örn: araç lastikleri), darbe geldiğinde yaylanıp darbeyi üzerine alabilir.

Futbol topu göz önüne alınabilir. 
Havalı süspansiyon sisteminde, balon-top yerine, sağlam esnek havalı körükler kullanılmaktadır.

Süspansiyon sistemindeki havalı körüğün iç basıncı, aracın ağırlığını karşılar. Ağırlık değişmedikçe, körüğe hava gönderilip yüksekliği arttırılsa bile, basınç aynı kalır. (Ağırlık=iç basınç). 

Yüksek iç basınç daha sert süspansiyon sağlar, şişik top serttir, yükseğe zıplar, inik top zıplamaz.
Düşük iç basınç daha yumuşak süspansiyon sağlar, inik top yumuşak, çok zıplamaz. Yere çarpınca çok deforme olur (esner).

Hava sıkıştırabilir. Hava körüğüne darbe geldiğinde, esner (büzülür) ve bu anda basınç artar, artan basınç sebebiyle tekrar körük eski halini almaya çalışır ve basıncı dengeler (yaylanma etkisi). 

Yüksek basınçlı hava körüğü daha az esner, daha az sönümleme yapar ve daha titreşim daha çok olur ve uzun sürer. Sönümleme kötü, konfor az olur.

Düşük basınçlı hava körüğü daha çok esner, daha çok sönümleme yapar ve titreşim daha az ve kısa sürelidir. Sönümleme iyi, konfor yüksek, titreşim az.

Sabit havalı (ayarlanabilir olmayan hava körüklerine sahip) süspansiyonda, ağırlık-yük artarsa, bu durumda düşük basınçlı hava körüğü varken, aracın yükü –ağırlığı artarsa, iç basınç artar, araç biraz çöker, kasise gelindiğinde daha az esner, sönümleme az olur, daha fazla titreşim yapar.

Hava baıncı yüksek olursa süspansiyon sert, hava basıncı düşük olursa süspansiyon yumuşak olur.

Mercedes airmatic süspansiyon sistemi...

Yürürüyen Aksam Konuları...

22 Mayıs 2016 Pazar

OBD Nedir? EOBD Nedir? Arıza Lambası Neden Yanar?

 

OBD nedir? EOBD nedir?
Araçlardan salınan zararlı egzoz emisyonlarını azaltmak için oluşturulan yasalar sonucunda, motorlu araçlar için Amerika’da OBD I ve OBD II (On-board diagnose); Avrupa ülkelerinde ise EOBD (Euro On-board Diagnose) standartları uygulanmaya başlanmıştır.
OBD: On-board diagnose : Göstergeden arıza teşhisi anlamına gelir. Bunun Avrupa birliğinde uygulanan versiyonuna EOBD denir.

OBD ve EOBD standartlarının temel amacı, öncelikle ve özellikle, araçtaki egzoz emisyonlarının yükselmesine sebep olan arızaların, çok hızlı bir şekilde belirlenmesi-teşhis edilmesi ve bundan sürücünün hemen haberdar edilmesidir.  Bu amaçla geliştirilen obd ve eobd standardıyla, araç üzerindeki tüm donanımın elektronik olarak kontrol edilmesi, arızaların anlık olarak teşhis edilmesi, arıza hafızasına kayıt edilmesi ve istenen anda arızaların okunması mümkün olmuştur. Motorda bir arıza oluştuğunda eobd arıza lambasını yakar.
Bu standartların oluşturulmasının temelinde, zararlı egzoz emisyonlarının azaltılması için ülkeler tarafından çıkarılan yasal düzenlemeler ve limit değerler vardır.



OBD-I VE OBD-II
Amerika’da trafiğe çıkan tüm araçlarda 1991 yılından itibaren OBD I (OBD-1) standardı ,
1996’dan itibaren benzinlilerde, 1997’den itibaren ise dizellerde OBD II (OBD-2) standardı zorunlu hale geldi. OBD II, OBD I’den sonraki yeni nesil standarttır.

EOBD
Amerika’daki OBD-II’nin  Avrupa’daki karşılığı EOBD’dir. Avrupa Birliği ülkelerinde trafiğe çıkan,
Benzinli araçlar 2001 yılından itibaren, dizel binek araçlar ise 2004 yılından itibaren EOBD standardını karşılamak zorundadır.
EOBD standartlarıyla, araçların tüm elektronik donanımları araç üzerinde kendiliğinden kontrol edilebilir (ECU tarafından), arıza durumları teşhis edilebilir, arıza hafızasına kaydedilebilir, sürücü, gösterge ikaz lambası ile standart simgelerle uyarılabilir hale gelmiştir. Sürücünün kolayca ulaşabileği bir noktada, diagnostik cihazı bağlanabilmesi için standart EOBD soket çıkışı konulmuştur. Teknik serviste bir arayüz programı ve bir standart EOBD soketli diagnos cihazıyla, araç üzerinde teşhis-arıza okuma-arıza silme-parça tanıtma-arıza giderme-adaptasyon-parametre (gerçek değerler okuma)-parça çalıştırma testi.. işlemleri yapılabilmektedir.

EOBD ile, otomotiv sektöründeki tüm araç üreticileri için, diagnostik cihazıyla okunan hata kodları standardize edilmiştir. Böylece bir hata kodunun anlamı tüm araçlarda aynı parçanın arızasını işaret etmektedir. Arıca gösterge ikaz lambaları da tüm marka araçlar için standardize edilmiş ve aynı anlama gelmektedir.


OBD Soketi Nerede?
OBD soketi, farklı marka ve modellerde değişik yerlerde bulunsa da en yaygın yerleri şöyledir:
*Sürücü tarafında, pedalların olduğu yere eğilip yukarı bakıldığında (ön göğüsün sol altı )
*Yolcu tarafında, zemine doğru eğilip yukarı bakıldığında (sağ ön göğsün altı)
*Vites kolunun ön tarafında, plastik panelin altına gizlenmiş, ya da küllüğün altında (Örneğin: clio 2).

OBD bağlantı soketi, genellikle sürücünün elinin altında, kolunu uzattığında ulaşabileceği bir yerdedir. Bu mantıkla yeri aranabilir. 



EOBD’de arıza kodları SAE’ye (SAE (Society of Automotive Engineers: Otomotiv Mühendisleri Odası)) göre standartlaştırılmıştır.

EOBD arıza kodunda her harf ve rakam bir tanımlanan karşılığı vardır.5 haneden oluşur. Örneğin hata kodunun ilk harfi:
1.hane sistem türünü tanımlıyor:
P …. Güç-Tahrik
B…. Gövde 
C…. Şasi - Yürüyen aksam  gibi.

2.hane norm kodunu tanımlıyor
3.hane hatanın oluştuğu sistemi tanımlıyor.
4.hane parçaları tanımlıyor

Örneğin: P0120 hata kodu:
P: Güç sisteminde hata
..1.. : 1 yakıt hava ölçümü hatası
20: parçanın kodu
P0120 hatası: Gaz kelebeği pozisyon sensörü hatası anlamına geliyor.

İlgili konular: