30 Haziran 2014 Pazartesi

KARBÜRATÖRLÜ ARAÇLARDA LPG SORUNLARI


Karbüratörlü Araçlarda Motora Bağlı Lpg Yakıt Tüketimini Etkileyen Sebepler

1- Karbüratörlü lpg sisteminde yakıt sarfiyatını etkileyen sebeplerin başında motorun sağlıklı çalışmasının önemi büyüktür. Subap ayarı ve ateşleme sistemi düzensiz olan araçta lpg yakıt tüketimi  %20 ile %50 artar. Yakıt tüketiminin artmaması için her yıl kışa gireken avans ayarı, subap ayarı yapılıp bujilerin değişmesi gerekir.

Özellikle karbüratörlü sistemlerde kış aylarna girerken kışlık termostat takılı değilse ne yaparsanız yapın lpg de aşırı yakıt tüketimine engel olamazsınız. Araçta kışlık termostat olmayınca motor ve lpg beyni çok geç ısınır. geç ısınan Lpg beyni 50 derece sıcaklığa gelene kadar karbüratöre normalin 2 katına yakın lpg gazı gönderir.

Kısaca bu konuya açıklık getirecek  olursak lpg beyninin görevi içerisindeki sıvı gazı motor suyundan aldığı sıcaklıkla ısıtarak buhar haline dönüşmesini sağlayıp buhar halinde daha az miktarda güvenli lpg göndermektir. bu sebepten dolayı lpg beyni ne kadar çabuk ve fazla ısınırsa yakıt tüketimi tasarruflu olur. 

2- Aracın eksozu tıkalı ve hasarlı ise lpg li araçta yakıtı aşırı derecede etkiler. eksoz tıkalı ise aracın performansı düşer örnek verecek olursak 5 viteste çıktığnız yokuşu 3 viteste zor çıkmaya başlarsınız. Peki eksozun tıkalı olduğu nasıl anlaşılır belirtileri nelerdir bu konuya sizdeğerli okurlarımızın anlayacağı şekilde açıklık getirelim. Tıkalı eksozda belirli oranda performans kaybı ve hararette yükselme meydana gelir.

Eksozun tıkalı olmasının en büyük belirtisi akşam karanlık bir yerde ön kabutu kaldırın yaklaşık 1 dakika 3000 devirde ayanızı gazda sabit tutup bırakın eksoz ve manifolda bakın kor hali ve rengini aldıysa eksoz tıkalıdır. son olarak eksozun tıkalı olmasının en büyük belirtisi olarak yakıtı normalin 4 yada beş katına kadar çıkarmasıdır.Eğer yakıtta aşırı oranda fazlalık varsa ilk eksoz sistemi kontrol edilmelidir.

3- Aracın şanzuman sistemi içerisinde bulunan baskı balata aşındıysa aşınma oranna göre yakıtta %20 ila %50 oranında yakıt fazlalığı meydana gelir. Baskı balatanın aşınma belirttileri ise araç zora veya yokuşa geldiği anlarda performan ve güç kaybı yaşanır. Aynı zamanda aracın öntarafından kablo yanığı gibi koku ve duman belirtileri vardır. 

4- Özellikle kış aylarında aracın altında bulunan firen parçalarının ıslanması çamur olması ve bu gibi nedenlerden dolayı zarar görüp paslanarak fren balatalarının sıkması meydana gelir. Bu nedenle araç seyir halindeyken daha fazla motor gücüne ihtiyaç duyar ve yakıt tüketiminin artmasına neden olur.

Frenlerin sıkıp sıkmadığnı anlamak için çok basit bir işlem yapmanız yeterlidir. Aracı hafif bi yokuşa park edin el firenni indirip vitesi boşa aldığnızda hareket ediyorsa frenlerde sıkma sorunu yok demektir. 

5- Karbüratörlü lpg sistemlerinde hava filtresi değişimi ve hava girişi ayarı için yapılan bantlama işlemleri bilinçsiz kişiler tarafından yanlış ve gereksiz yere yapılırsa lpg li araçta yakıt sarfiyatını artırır. Aynı zamanda aşırı tıkalı hava filtresi yakıt sarfiyatını artırır.

6- Karbüratörlü araç sahipleri edindikleri yanlış bilgilerle belirli kilometrelerde veya zamanlarda  kafalarında yer edinip ve bu bilinçle hareket ederek araçta hiçbir problem yokken lpg servislerne gidip ayar yaptırma hissi duyarlar. Karbüratörlü lpg sistemlerinde motorun çalışması lpg de normalse ve yakıt sarfiyatında fazlalık yoksa durduk yere lpg servislerine ayar yaptırmak için gitmeyin.

7- Lpg beyin montajı yapılırken motora bağlı su bağlantılarının yanlış yerlerden yapılması hem karbüratörlü hemde sıralı sistemlerde lpg beyninin geç ısınmasına neden olup yakıtın lpg de fazla yakmasına neden olur. Lpg beynine yapılan yanlış su bağlantıları tespit edilmezse hiç bir şekilde yakıt sarfiyatı düşmez ve düşürülemez.

8- Motora bağlı lpg tüketimini etkileyen sebeplerden son olarak dikkate alınacak konulardan bahsedecek olursak aracın çalışma sistemine etki eden parçalardan olan eksoz ve hava filtresi gibi parçaların bilinçsizce aksesuar amaçlı takılmalarıdır. 

Lpg Sisteminde Yakıtı Etkileyen Sebepler
1- Lpg beyin ve mikser montajının düzensiz yapılması örnek verecek olursak lpg beyni ve mikser arasındaki mesafenin uzak olması lpg de yakıt tüketimi orannı arttırır.
2- lpg ayarnın düzensiz olması ve tecrübesiz kişiler tarafından ayar yapılması yakıtı arttırır.
3- Lpg beyni arızalı ise karbüratöre düzensiz yakıt gönderip lpg li araçta fazla yakıt tüketimi ve düzensiz çalışmasına neden olur. Peki lpg beynin arızalı olduğnu nasıl anlarız bu soruya kısa bir kaç örnekle  açıklık getirecek olursak örneğin arızalı lpg beyni belirtileri arasında ilk sırada sabahları araç çalıştıktan bir süre sonra lpg beyninin buz tutması gaz kokusu yayması ve aracın düzensiz çalışarak stop etmesidir. bir diğer örnek ise aracın lpg çok geç çalışmasıdır. Marşa uzun süre basıp araç çalışmıyor ve lpg düğmesini ortaya aldığnızda çalışıyorsa lpg beyni bozuk demektir.

Kullanıcı Kaynaklı Yakıt tüketimini Etkileyen Sebepler

1- Lpg li araç yüksek devirlerde kullanılırsa yakıt tüketimi benzinde arttığı gibi lpg'de otamatikman artar. Aracı 2000 - 3000 devir aralığında kullanmamız yakıtta ekonomi sağlar.
Örnek verecek olursak 1600 motor araçta 100 km mesafeyi 2500 devirde sabit hızda gidersek ortalama 9 - 10 litre arası yakıt tüketimi olur. 100 km mesafeyi 4000 devir üzeri kullanırsak 13 ile 15 litre arası yakıt tüketimi meydana geldiğini görebiliriz.
2- Motor ısınmadan yüksek devirde kullanmak sibop ayarlarının bozulmasına neden olacağı gibi lpg beyninden karbüratöre sıvı lpg gitmesine sebep olup, lpg yi aşırı tüketme sorununa yol açar. 
LPG li araçta rölanti sorunu;
Lpg li araçta rolanti sorunu genellikle Lpg ayarı bozulunca veya iklim değişimlerinden dolayı meydana gelir. Lpg li araçta rolanti sorunna neden olacak faktörlerden bir kaç örnek verecek olursak hava filtresi kirlendiğinde veya yeni değiştirildiğinde, motor suyunun eksikliğinden, aracın ateşleme sisteminde oluşan arızalar veya lpg beynin yani regülatörün kullanım süresini yitirerek arıza yapmasından dolayı rolanti sorunu meydana gelerek aracın düşük devirde çalışmasına ve araç seyir halindeyken vitesi boşa alınca stop etmesine neden olur


Yokuşta Çekişi Düşüyor

Lpg li araçta yokuşta çekişi düşüyor sorununa yol açacak bir kaç neden vardır.Lpg li aracın performansı düşükse ilk olarak gaz ayarının düzgün olup olmadığının kontrolünü yaptırmalıyız. Çünkü genelde lpg de çekiş sorunu  gaz ayarının ve karbüratöre giren hava akışının bilinçsiz şekilde yapılmasından dolayı ortaya çıkmaktadır. 

Lpg li araçta motora giren hava miktarı iyi ayarlanamazsa araçta aşırı derecede performas sorunu meydana gelebilir.


Yokuşta Çekişi Düşüren Nedenler

1- Avans ve subap ayarı bozuk ise aracın çekişinde düşüklük meydana gelir.

2- Hava filtresi yenilendikten sonra, gaz ayarı yapılmazsa aracın çekişi düşer. Hava filitresi çok kirlenirse yine ayar bozulur ve çekiş düşer.

3- Bujilerden birisi ve daha fazlası arızalı veya kurum bağlamış ise çekiş ve tekleme sorunu çıkar.

4- Şanzumanda bulunan baskı balata aşınıp ömürleri bitmek üzereyse özellikle yokuşlarda çekiş sorunu yaşanır.

5- Lpg beynine bağlanan su hortumları sürekli devirdaim olan yerden değilde yanlış yerden bağlandı ise motor soğukken tekleme ve çekiş sorunu ortaya çıkarır.Gaz beyninin motordan gelen sıcak su hortumu sayesinde ısınması gerekir. Basitce elimizi gaz beyninin üzerine koyarak ısınıp ısınmadığını anlaya biliriz.

6- Nadirende rastlansa aracın eksozu tıkalı olunca hem benzinede hemde lpg de aracın yokuşta çekişi düşük olup yakıt sarfiyatı artmaktadır

Lpg'de Motor Tekliyor Gaz Yemiyor

Karbüratörlü sistemlerde araba lpg de tekliyor gaz yemiyor ise aşağıdaki muhtemel sebeplere göz atmamız gerekir.
Avans ayarının bozuk olması ateşleme sistemini etkileyeceği için lpg de kullanırken aracın çekişini düşürüp düzensiz çalışmasına ve yakıtın fazla yakmasına neden olur.

Regülatör arızalı ise motora düzensiz yakıt göndereceği için araçta boğulma, gaz yememe, yakıt fazlalığı ve düzensiz çalışma gibi bir çok sorun ortaya çıkar.


Lpg'li araçta motorun düzenli çalışması için motora giren hava miktarının düzenli ayarlanması gerekir aksi halde araçta performans kaybı ve gaza basınca geç toplama gibi sorunlar ortaya çıkar.

Aracın ateşleme sisteminde meydana gelen sorunlar lpg'de tekleme gaz yememe gibi sorunlara yol açar ateşleme sistemini yıllık bakımlarla kontrol ettirmeliyiz.

Karbüratörlü ve eski model enjeksiyonlu sistemlerde lpg beyni üzerindeki hava ayarı ve hava filtresine giren hava miktarı orantılı şekilde ayarlanmazsa gaza basınca veya ani kalkışlarda yığılma ve patlama sesi meydana gelir.

Motorun subap ayarı iyi değilse araçta yığılma gaz yememe ve yakıt proplemleri ortaya çıkar.

Lpg'li araçlarda buji tırnak aralığı çok önemlidir lpg ustasından tavsiye alarak araca uygun buji seçimi yapılmalıdır. Aksi halde lpg çekiş ve yakıt sorunu gibi sorunlar ortaya çıkar.

Gaz beyni su bağlantıları yanlış yapılırsa yada tıkanıklıkdan dolayı gaz beyni geç ısınırsa araba tekler ve gaz yemez.

Lpg'de Araba tekliyor gaz yemiyor ise lpg tankından gelen borular veya gaz kesici tıkalı olabilir.Bu parçaların temizliğini yaptırmalıyız.

29 Haziran 2014 Pazar

ARABANIN ÇEKİŞTEN DÜŞMESİNİN SEBEPLERİ

       ARABANIN ÇEKİŞTEN DÜŞMESİNİN NEDENLERİ

Arabalarda çekiş düşüklüğünün ana sebepleri, ateşleme sorunları, hava yakıt ayar sorunları, debriyaj balatasının kaçırması, ateşleme avans ayarı sorunları, ateşleme bobin arızası,vakum avans arızası,araç karbüratörlüyse, karbüratör kirlenmesi, meme tıkanması yada karbüratör hava giriş düzensizliği, araç enjeksiyonluysa sensör sorunları ve enjeksiyon arızası, motor yağının kalitesiz yada çok kirlenmiş olması, yakıtın kalitesiz olması, hava filitresinin tıkalı olması, subap ayarlarının yada subap iticilerinin sorunlu olması, teker bilyalarında ve akslarda sorun olması, katalitik konvertörün yada egzozun tıkalı olması, frenlerin sıkı olması, motor kompresyonu'nun düşük olması gibi sorunlar aracın çekişten düşmesine ve yakıt tüketiminin artmasına neden olabilir. Araçta yakıt tüketiminde yükselme olmadanda çekiş düşüklüğüne sebebiyet verecek sorunlar görülebilir. Genelde çekiş düşüklüğüyle beraber yakıt tüketiminde yükselme görülür. Lpg sisteminden kaynaklı sorunlar ayrı başlık altında incelenmiştir.

Araba sahipleri genelde yokuşlarda aracın çekişinin düştüğünden şikayet ederler. Araç düz yolda giderken çekiş düşüklüğü fazla hissedilmediği için aracın yokuşlarda veya araç üzerindeki yükün artması durumunda çekişin düşük olduğu daha iyi algılanır.

Araçta sorun varsa genelde düz yolda giderkende bir miktar çekiş düşüklüğü yaşanır.Tabi yokuşlarda daha fazla güce ihtiyaç olduğu için çekiş düşüklüğü daha iyi hissedilir.

Aracın çekişten düşmesinin birçok sebebi olabileceği için araç sahipleri sorunun giderilmesinde büyük sıkıntı yaşaya bilirler. Çekiş düşüklüğü yaşayan araç sahiplerinin söylediği, şu parça değişti sorun düzelmedi şu ayar yapıldı sorun düzelmedi gibi sorunun giderilmesinde sıkıntı yaşaya bilirler.

O yüzden araçta çekiş düşüklüğü varsa yukarıda yazan sebeplerin genelinin kontrol edilmesi gerekir. Bir yada birden çok sebebi olabileceği gibi doğru teşhis koyulması için de tüm kontrollerin yapılması sorunun çözümlenmesi için gereklidir.

Çekiş düşüklüğüne neden olabilecek çok rastlanan sorunların önüne geçmek için dikkat edilecek hususlar. Ateşleme hatası buji, buji kablosu distribütör kapağı tevzi makarası gibi parçaların değişmesi. Hava filitresinin değişimi ve yakıt hava karışım ayarının yapılması.  Motora düzensiz hava girişine sebep olabilecek boşlukların giderilmesi. Avans ve subap ayarlarının en iyi şekilde ayarlanması. Debriyaj baskı, balata, bilya takımının kontrol edilmesi.Karbüratörün ve memelerin temizliğinin yapılması.Araç enjeksiyonluysa sensörlerin ve enjeksiyonların temizlenmesi ve kontrolünün yapılması. Motor yağının,yağ filitresinin kaliteli ve temiz olması.

Genelde ikinci planda tutulan fakat çekiş düşüklüğüne neden olabilicek sorunlar.Teker bilyalarının ve aksların aşınmasından dolayı tekerlerin zor dönmesi karşı dürence sebep olacağı için aracın çekişini düşürür. Fren tertibatının sıkı, yada ayarsız olması yine karşı dirence neden olur. Katalitik konvertörde yada egzoz sistemindeki tıkanıklık yanmış yakıt atığının çıkışını engelleyeceği için aracın çekişten düşmesine neden olur.

Diğer bir husus kompresyon basıncının düşmesi durumu. Piston aşağı doğru inerken hava çekişi yapar.Piston yukarı doğru çıkarken hava sıkıştırılır.İşte bu sıkıştırma esnasında piston çevresinde bulunan segmanların aşınmış olmasından dolayı hava piston kenarlarından sızar.Ateşleme esnasında hava yakıt karışımı ne kadar iyi sıkıştırılırsa patlama şiddeti o kadar iyi olur ve piston patlama şiddetiyle beraber aşağı doğru itilir.Havanın segman kenarlarından sızması sonucunda hava yakıt karışımı iyi şekilde sıkıştırılamaz ve patlama şiddeti düşer. Piston daha zayıf şekilde aşağı doğru itilir bu durumda motor gücünün düşmesine ve çekiş düşüklüğüne neden olur.

İlk yapılacak işlem aracın tecrübeli kişiler tarafından kontrolünün gerçekleştirilmesi. Çekiş düşüklüğünün bir çok  sebebi olabileceği için aracın tam olarak gerekli kontrollerinin yapılması sorunun çözülmesinde büyük önem arzeder.

23 Haziran 2014 Pazartesi

HİDROLİK DİREKSİYON ARIZASI

               HİDROLİK DİREKSİYON ARIZASI


Direksiyon sistemi kontrol edilirken, direksiyon sistemi ve ön tekerlekler, süspansiyon, akslar ve şasi arasında ki yakın ilişki unutulmamalıdır. Bu nedenle ortaya çıkacak problemler sürücüye direksiyon sisteminden gibi görünse bile süspansiyon sistemi içindeki problemler arızanın asıl sebebi de olabilmektedir.

Bu nedenle, karar vermeden önce, direksiyon sistemi içinde yer alan problemleri göz önüne almak ve diğer bütün olası nedenleri kontrol etmek gerekir.

Hidrolik direksiyon sistemlerinde oluşabilecek arızalar,muhtemel sebepleri, bu arızalar mekanik direksiyon sistemlerindeki arızalarla benzerlik göstere bilir.

Aşırı Direksiyon Simidi Boşluğu
Direksiyon sisteminde bir çok mafsal olduğundan, çok az bir boşluk olması beklenir. Bu nedenle, direksiyon sistemindeki parçaların gevşemesi ve mafsalların aşınması sonucunda oluşan aşırı bir boşluk, aracın yolda gezmesine ve bir tarafa çekmesine  neden  olacaktır. Bu da lastiklerde anormal aşıntılara ve titreşimlere neden olur.

Araç Üzerinde Yapılan Kontroller
Direksiyon simidinin yukarı ve aşağı, sola ve sağa, ileri ve geri hareketi ve direksiyon simidinin ana mil üzerindeki bağlantısının iyi olup olmadığının kontrolü, ana mil bilyalarının gevşek olup olmadığı ve direksiyon kolonunun bağlantılarının sıkılığının kontrol edilmesidir.

Bilya ve Burç Arızası

Direksiyon sistemlerinde kullanılan bilya ve burçlar, direksiyon milinin hareket halindeki araçta sağa ve sola dönüşlerinde ses yapması, direksiyonun zor dönmesi ve titremesi şeklinde kendini gösterir. Direksiyonun dönüşlerde ses çıkarması burcun aşındığını, direksiyonun sağa ve sola dönüşlerde zorlanması ise direksiyon mili bilyasının arızalı olduğunu gösterir.

Direksiyon Kutusu

Direksiyon dişli kutusu içinde bulunan dişliler,araç harket halindeyken yoldan gelen darbelerin etkisiyle boşluk oluşmasına ve ses yapmasına neden olmaktadır. Toz körüklerinin yırtılmasıyla içeri dolan toz ve pislikler aşınmayı artırır. Direksiyon kutusu içindeki dişliler yağsız kalmamalıdır.

Direksiyon Simidi Boşluğunun Kontrolü
Araç düz sürüş konumunda iken, direksiyon simidi hafifçe sağa sola döndürüldüğünde ön tekerlekler dönmüyor, direksiyon boşa dönme hissi veriyorsa. Bu esnadaki direksiyon simidi hareketinin boşa dönmesine, direksiyon simidi boşluğu diyebiliriz. Kabul edilebilir boşluk limiti araç modeline göre değişiklikle birlikte 30 mm’ den daha fazla değildir.

Eğer boşluk fazla ise, buna aşağıda yazılı arızaların biri veya birkaçı neden olabilir.

Direksiyon simidi somunu yetersiz sıkılıkta

Direksiyon dişlisinin aşınması veya yanlış ayar

Aşınmış bağlantı mafsalları

Gevşek konsol bağlantıları

Gevşek tekerlek bilyaları

Gevşek ana mil mafsalları

Direksiyon Bağlantılarının Gevşekliğinin Kontrolü
Aracın önü krikodayken, ön tekerleklerin ileri geri ve yandan yana hareket ettirilerek kontrol edilir. Eğer onlarda aşın boşluk varsa, bağlantılar veya tekerlek bilyaları muhtemelen gevşemiştir.

Tekerlek Bilyası Gevşekliğinin Kontrolü
Aracın önü krikoyla kaldırılarak, tekerleğin her birinin üstünden ve altından tutarak sallanması ile gevşekliği kontrol edilir. Eğer herhangi bir gevşeklik bulunursa, muhtemelen süspansiyon kolu burçlarında, rotillerde ve tekerlek bilyalarında aşınma mevcuttur. Boşluğu ayak freni uygulandıktan sonra tekrar kontrol edildiğinde boşluk azalmışsa, problem tekerlek bilyalarından değil başka bir yerden geliyor demektir. Eğer boşluk tamamen ortadan kalkmışsa boşluğun nedeni tekerlek bilyaları demektir.

Hidrolik Hortumlar

Hidrolik hortumlar dıştan gelecek darbelerden ve hidrolik sistem iç basıncında meydana gelecek ani basınç yükselmesinden dolayı zarar görebilirler,Hidrolik yağın boşalması sonucu direksiyon sertleşir. Sızıntı kontrolü ve yağ seviye kontrolü yapılabilir.

Hidrolik direksiyon yağı 5 yılda bir yada 100 bin kilometrede bir yenilenmelidir

22 Haziran 2014 Pazar

MOTOR ÜFLEMESİ

       MOTOR ÜFLEMESİ NEDİR ? NASIL ANLAŞILIR ?

Motor içerisinde bulunan pistonlar, segmanlar, silindirler ve yataklar zaman içerisinde aşınırlar. Segmanların görevi piston ile silindir arasındaki sızdırmazlığı sağlamaktır. Üstteki segman, patlama zamanında oluşan basıncı muhafaza eder. Alttaki segman görevi ise piston aşağıya inerken silindirdeki yağı sıyırarak kartere indirmektir. Silindir ile segmanlar arasında boşluk artıkça sıkıştırma zamanında kompresyon (basınç) kaybı yaşanır. Pistonlar yukarı doğru hareketle hava yakıt karışımını sıkıştırırlar. Bu sıkışma esnasında aşınmış durumdaki segmanlar havanın motor içine kaçmasına ve yağ kapağından üflemesine neden olur. Hava yakıt karışımında azalma söz konusu olup, motor gücünün düşmesine sebep olur. Motor üflemesinin kontrolü yapılırken motorun çalışma sıcaklığına gelmesi gerekir. ( 80 - 90 derece arası ) Motor  soğukken bir miktar üflemesi  normal sayılır. Motor parçaları arasında milimetrik olarak, ısınmaya karşı genleşme payı bulunmaktadır.

Motor üflemesinden sonraki aşama, segmalardaki aşınma arttıkça, motorun yağ yakmaya başlamasıdır.

Motor üflemesi olayı kompresyon kaybıdır. Sıkıştırılmış hava yakıt karışımı motorun içine geçtiğinden dolayı yağ çubuğu çıkartılarak yada yağ  kapağı açılarak motor üflemesi anlaşılabilir. Motorun rektifiye olması gerektiğini tam olarak anlamak için silindir kompresyon testi yapılmalıdır.

Motorda uygun yağ kullanılmaması durumda da kompresyon kaçağı meydana gelmektedir.

Motor içerisindeki aşıntı artıkça, parçalar arasında yağ filminin muntazam oluşmaması, kompresyon kaçaklarının artması ve yağın yanma odasına sızarak, yanması sonucu motor performansında kayıplar meydana gelir. Motor yağ yakmaya başladıysa aşınma artmış demektir.Motorun kontrolünün yapılarak, motor rektefiyesi yapılması gerekir.

MOTOR PERFORMANSI NASIL ARTIRILIR ?

 ARABANIN  PERFORMANSINI  ARTIRMA YOLLARI

Performans artırmadan önce aracın periyodik bakımlarının yapılması gerekir. Ön takımdan fren ve amortisörlere kadar gerekli tüm bakımların yapılması, hem güvenlik hemde yakıt tüketimi açısından önem arz etmektedir.

Araçtan maksimum performans alabilmek için, aracın tüm aksamlarının sorunsuz ve en iyi şekilde çalışır durumda olması gerekmektedir. Örneğin porya bilyalarında yada aksların da sorun olan bir araç, karşı dirence maruz kalarak tekerlerin zor dönmesine ve ciddi performans kayıplarına yol açabilmektedir. Fren sisteminde yada yürüyen aksamlarında sorunu olan bir araçtan performans almaya çalışmak güvenlik açısından büyük risk yaratabilir.


PERFORMANS LASTİKLERİ
Lastiklerin yol tutuş, fren mesafesi ve sürtünme katsayısını azaltıcı etkileri vardır.Performans lastikleri hem desenleriyle hem yanak ölçüleriyle sürtünme katsayısını azaltarak hem performans hemde yakıt tüketimine faydası vardır.

HEADERS EGZOZ MANİFOLDU

Performans manifoldların amacı normalden daha çok yanmış gazın dışarı atılmasını sağlamaktır. Normal egzoz manifoldlarında  4 silindirden çıkan borular çok kısa zaman sonunda birleşirler. Motor performansını artırmak için 4 silindirden çıkan manifold boruları daha uzun yapılmıştır.  4-2-1 headers, 4-1 headers manifold sistemleri geliştirilmiştir. 4-2-1 de  silindirden çıkan borular ilk birleşme mesafesi 40-43 cm; diğer birleşmede 40-43 cm sonra olmalıdır. Mesafenin performansa sağladığı katkı ise şöyle anlatılabilir. Bir silindirden boru aracılığı ile dışarıya doğru gönderilen yanmış atık, diğer silindire bağlı borudan gelen gaz ile karşılaştığında geriye doğru tepme olur. Boru uzunlukları doğru hesaplanmamışsa gazın silindirlerden çıkışı dahada zorlaşacak ve motor gücü daha da düşecektir. 4-1 manifolda ise boru uzunluğu 80-85 cm olmalıdır. Manifold birleşiminden katalizöre kadar olan mesafe de 80-85 cm olmalıdır.
YAĞ KATKISI VE MOTOR YAĞININ KALİTESİ

Motor yağının kaliteli olması sürtünmeyi azaltarak motorun daha seri devirlenmesini ve motor parçalarının aşınmasını önler.
 Katkı maddeleri içinde bulunan bor madeni sayesinde motorun silindir ile piston ve yatakların arasına yapışarak sürtünmeyi azaltırlar. Bu sürtünmeyi azaltma durumu azımsanmayacak kadar çoktur. Motorun katkı maddesi kullanılmamış durumuna göre,katkı maddesi kullanıldığında sürtünmeyi azalttığı için motor performansını artırır.
Motora 4 - 8 hp artı beygir gücü kazandırır. Kompresyon kaçağını önleyerek motorun yağ eksiltmesini azaltır. Tork değerinin de %10 artış sağlar. Silindirlere ulaşmadan ısıyı üzerine alarak motorun ısınmasını ve hararetin yükselmesini önler.

EMME MANİFOLDU MODİFİYESİ

Emme manifoldun görevi karbüratörde hazırlanan hava yakıt karışımını emme supabına iletmektir. Manifold motora uygun kriterde olmalıdır. Emme manifoldu modifiyesi ile motorda 3-5 beygir güç artışı sağlanabilir. Emme manifoldundan geçen ve silindirlere gönderilen yakıt her silindir için aynı kalitede olması gerekir. İstenilen yakıt alınmazsa motorda tekleme meydana gelir. Yakıtın her silindire eşit olarak dağıtılmalıdır.
Spor emme manifoldu kullanarak motor performansı yükseltilebilir. Her araç için piyasada bulunmasa bile uygun fiyata yapılabilir. Motor performansı istenilen oranda artması için dereceli eksantrik ve headers egzoz ile 10-20 beygir artış sağlanabilir. Aynı oran da yakıt tüketiminde de artış olacaktır.

PERFORMANS HAVA FİLİTRESİ

Motora giren havanın miktarı, motorun çalışma performansını etkiler. Giren hava miktarının az olması durumun silindire alınan yakıtın da giren havayla orantılı olması gerekir. Daha fazla hava, daha fazla yakıt eşittir performans verir. Performans hava filitreleri, kâğıt filitrelere oranla havayı daha kolay geçirirler. Böylece motor performansına önemli katkıda bulunurlar.
Motora giren havanın bağlı olduğu kutu sökülerek yerine direk hava filtresi bağlanır. Bu şekilde havanın motora girişi kolaylaşmış olur. Performans filtreler ile motorun performansı artar.Alçak ve yüksek devirler de motorun torkunu artırır daha güçlü olmasını sağlar. Motor modifiyesinin vazgeçilmez parçasıdır. Diğer filtrelere oranla daha yüksek ve sportif ses çıkartırlar.

                                                         
DERECELİ EGZANTRİK

Egzantrik mili motorun çalışması esnasında emme ve egzoz supaplarının açılıp kapanmasını sağlar.
Dereceli eksantrik milinin görevi de subapların açılıp kapanma sürelerini uzatarak, yanma odasına alınan yakıt hava karışımını normalden daha fazla alınmasını sağlamak. Böylece daha fazla hava, daha fazla yakıtla patlama şiddeti artıyor, motor performansının artmasını sağlıyor. Modifiye edilmiş otomobiller için üretilmiş eksantrikler derecelerine ve kullanıcının seçimine göre 10 bg ile 25 bg arasında güç üretebilmektedir. Aynı zamanda tam anlamıyla verim alabilmek için eksantrik mili ile beraber subap, subap yayları, kasnak, değiştirmelidir.
Dereceli egzantrik mili, standart egzantrik miline göre performansa yönelik olarak tasarlanmışlardır. Dereceli egzantrik milleri üzerinde ayarlanmış dereceleri mevcuttur. Sivri olan kamların bulunduğu  miller, sübapları erken açarak torkun artmasını sağlarken, geniş tepeli kamların bulunduğu miller ise gücü artırmak için tercih ediliyor. Yarış araçların kullanılan dereceli egzantrik milleri de ortalama 30-50  beygire kadar  güç artışı sağlıyor.

                                                        

NOS SİSTEMİ

Nitro oksid iki bölüm nitrojen (azot) ve bir bölüm oksijenden oluşmaktadır. (ağırlık olarak %36’ı oksijendir). Motorun içinde yaklaşık 572 Fahrenhayt’ta yanma işlemi esnasında nitro parçalanarak oksijeni serbest bırakır. Bu ekstra oksijen daha fazla yakıtın yanmasını temin ederek ilave güç yaratır. Nitrojen yanma işleminin kontrolüne yardımcı olarak, artan silindir basınçlarına koruyucu kalkan ve nemlendirici etkisi yapar. Nitro aynı zamanda giriş şarj ısısını 60 ila 75 fahrenhayt derece düşürerek büyük bir “iç soğuma” etkisi yapar.
Nitrojen ve oksijen karışımı, 2 nitrojen atomu ile birleşik 1 oksijen atomu şeklinde yanma odasına giren nitrous oxide’nin, içerdeki yüksek ısıda nitrojen ve oksijen ayrışmaktadır. Aynı zamanda motorun ısısını emerek soğutur ve bu sayede silindire daha fazla oksijen alımı sağlar.
NOS basınçlı bir tüp içerisinde bulunan nitrojen ve oksijen gazı, otomobil içerisinde bulunan bir düğme ile kontrol edilerek istenildiği zaman aktif hale getirilebilir. Bu sistemde beygir gücü Nitro Oxside den değil benzinden elde edilir. Nos kullanıldığı zaman normal zamanlardakilerden daha fazla yakıt yakmamızı sağlar. Bu yanma çok daha fazla güç sağlar. Nitrous Oxide Sistemi’ nin çalışma prensibi , emme manifoldundan içeri çok daha fazla ve soğuk hava alınabilmesini sağlamaktır. Sistem çalıştırıldığı anda, tüpün içinde soğumuş ve hacimce küçülmüş hava motora daha rahat ve miktar olarak da daha fazla girebilmektedir. İçeri girince, motorun sıcaklığıyla hava genleşir. Bu anda daha fazla miktarda da benzin takviyesi yapıldığında, silindirler normalde alabileceğinden daha fazla hava ve benzin karışımı aldığı için daha güçlü bir patlama olur ve daha yüksek bir güç oluşur.

CHİP TUNİNG

Arabanın motor performansını artırmak için aracın beyni ile alakalı bir modifiye yöntemidir. Günümüzdeki araçların neredeyse tamamında kullanılan ECU ( Motor Kontrol Ünitesi), aracı elektronik olarak yönetmektedir. Aracın elektronik kontrol ünitesinde bulunan çip, arabanın çeşitli değerlerini ( yakıt, oksijen, hız vs.) inceleyip en uygun motor gücünü sağlamaya çalışmaktadır. İşte bu chipin modifiye edilmesi ile yapılan chip tuning uygulaması diğer motor modifiyelerine göre oldukça kolaydır.

21 Haziran 2014 Cumartesi

BOYASIZ KAPORTA GÖÇÜK DÜZELTME

   BOYASIZ KAPORTA GÖÇÜK DÜZELTME TEKNİĞİ

(PDR) Boyasız Kaporta Göçük Düzeltme dış darbeler sonucu araçların kaporta aksamları üzerinde meydana gelen boyanın zarar görmediği kaporta göçüklerinin özel el aletleri ile aracın orijinal boyasına zarar vermeden düzeltilerek eski haline getirilme teknik ve uygulamasıdır.

PDR tekniği sayesinde aracın orijinalliği bozulmaz, ikinci el satışında değer kaybına uğramaz. Düzeltme işleminden net bir sonuç alınabilmesi için kaportada göçük bölgesindeki saçın uzamamış ve boyanın zarar görmemiş olması gerekir. Daha önce hasar görmüş, macunlanıp boyanmış saç veya alüminyum alaşımlı paneller üzerindeki göçüklerin giderilmesinde PDR tekniği kullanılmaz. Böyle durumlarda macunun ve boyanın çatlama ihtimali çok yüksektir. Boyasız kaporta göçük düzeltme işleminde, üzerinde göçük bulunan panelin arkasına özel aletlerle ulaşılır dışa doğru masaj yöntemi ile göçük düzeltilir.

 
 
 

Ulaşılamayan veya arkası kapalı olan (kapı direkleri, arka çamurluk vs.) noktalarda kaporta göçükleri Yapıştırmalı Göçük Çektirme seti ile düzeltilebilirler. 5 cm. çapında bir göçüğün düzeltme süresi, bulunduğu konuma bağlı olarak, ortalama 30-45 dakikadır.

* Otomobilin orijinalliği korunur, ikinci elde değer kaybetmez.
* Çok daha düşük maliyetli ve kısa süren bir onarımdır.
* Çevreyi korur. Kimyasal atık oluşmasını engeller.
* PDR Parça değişimi veya boya malzemesi gerektirmez.

 

KAPORTA MİNİ ONARIM
 Kaporta Mini Onarım, dış darbeler sonucu aracınızın kaporta aksamı üzerinde meydana gelen, boyanın zarar gördüğü, ezik, vuruk ve göçüklerin düzeltilerek eski haline getirilme işlemidir. Düzeltme işleminde saç ve galvaniz malzemeden üretilmiş parçalarda Puntalı Göçük Çektirme işlemi uygulanır.

MİKRON LOKAL BOYA MİNİ YAMA BOYA ONARIM
 Araçlarda, seyir veya park halindeyken hafif trafik kazaları, dış darbeler veya kötü niyetli hareketler sonucu, genellikle kapı, çamurluk ve tampon bölgelerinde meydana gelen sıyrık, çizik gibi küçük boya hasarları hizmeti kapsamında Mini Yama yöntemi ve Mikron Lokal Boya ile yapılır.
 Onarım bölgesi mümkün olduğunca küçük tutulur. Onarım boyası ve verniği orijinal boya katına özel bir teknik ile uyumlandırılarak hasar tamamen yok edilir. Mini Yama yöntemi ile aracın orijinalliği korunur. Genellikle çamurluklar, kapılar, tamponlar gibi dikey parçaların kenar bölgelerindeki boya hasarlarının giderilmesinde etkin şekilde kullanılır. Motor kaputu, bagaj kapağı ve tavan gibi parçalarda Mini Yama tekniğinin uygulanması boyanın cinsine, rengine, hasarın yerine ve büyüklüğüne bağlı olarak değişebilir. Bu tür yatay parçalarda renk uyumu riskli olan renklerde ve metalik ve sedef boya cinslerinde parçanın tamamının boyanması ve verniklenmesi ile de yapılır.

DİZEL MOTORLARIN ARIZALARI

       DİZEL MOTORLARDA OLUŞAN SORUNLAR

 
1.   Güç düşüklüğü
2.   Motor yağının eksilmesi
3.   Düşük yağ basıncı
4.   Hararet yükselmesi
5.   Motorun zor çalışması
6.   Mekanik sesler, motordan gelen garip sesler
7.   Egzozdan çıkan, siyah, mavi yada beyaz duman
8.   Yakıt sarfiyatının artması
 
1-Güç Düşüklüğünün Sebepleri için
 
•Gaz kolu bağlantıları ayarsız, tam gaza geçmiyor
•Hava filtresi kirli,tıkalı
•Turbo bağlantı hortumlarında kaçak var
•Turbo kanatları hasarlı
•Motor freni kelebeği kapalı kalarak sıkışmış
•Anaroid (LDA) bağlantısında kaçak var
•Yakıt depo havalandırması tıkalı

•Yakıt filtresi kirli
•Yakıt transfer pompa süzgeci kirli
•Enjektörler arızalı
•Enjektör meme taşma miktarı yanlış
•Supap ayarları bozuk
•Yakıt püskürtme zamanlaması yanlış
•Kompresyon düşük
•Intercooler tıkalı veya kaçak var

2-Aşırı Yağ Sarfiyatı varsa;

•Motor alıştırma (Rodaj) süresi tamamlanmamış
•Rölantide uzun süre çalıştırılmış
•Yağ seviyesi düşük
•Yağ seviyesi yüksek
•Yağ viskozitesi uygun değil
•Turbo  yatakları arızalı
•Supap gaydları aşınmış
•Supap sızdırmazlık keçeleri bozuk
•Silindir, piston, segman grubu aşınmış
•Karter havalandırma tıkalı
•Contalardan yağ kaçağı
3-Düşük Yağ Basıncı varsa;

•Yağ seviyesi düşük
•Yağ viskozitesi uygun değil
•Motor çalışma eğimi fazla
•Gösterge arızalı
•Yağ müşürü arızalı
•Yağ filitresi tıkalı
•Yağ pompası emiş bağlantılarında kaçak var
•Yağ pompası arızalı
•Yağ pompası basınç tahdit valfi açık kalmış
•Yataklar aşınmış
•Külbütör mili yan tapaları kaçırıyor
4-Motor Aşırı Hararet Yapıyorsa;

•Radyatör su seviyesi düşük
•Radyatör kapağı arızalı
•Radyatör tıkalı, içten yada dıştan
•Vantilatör kayışı gevşek
•Göstergeler arızalı
•Hararet müşürü arızalı
•Su devirdaim pompası arızalı
•Su ceketleri tıkalı
•Termostat arızalı, termostat açmıyor
•Motor soğutma kanatçıkları kirli
•Yağ seviyesi düşük

•Yağ soğutucusu tıkalı
•Turboşarjer bağlantı hortumlarında kaçak var
•Turboşarjer kanatçıkları hasarlı
•Hava soğutucusu tıkalı
•Enjektörler arızalı
•Yakıt miktarı fazla
•Yakıt püskürtme zamanlaması hatalı
•Egzoz susturucusu tıkalı
•Motor fren kelebeği tıkalı
•Subap ayarları sıkı
•Silindir kapak contası yanmış
•Soğutma sisteminde hava var
•Araç fren ayarları sıkı
•Debriyaj kaçırıyor
5-Motor Zor Çalışıyorsa Sebepleri

•Akü kutup başları oksitlenmiş
•Akü kapasitesi düşük
•Yağ viskozitesi uygun değil
•Soğukta çalıştırma tertibatı arızalı
•Yakıt seviyesi düşük
•Gaz kolu stop konumunda
•Yakıt sisteminde hava var
•Yakıt sistemi hava alıyor
•Yakıt filtresi tıkalı
•Hava yakıt oran valfi (LDA) arızalı

•Yakıt otomatiği arızalı, süzgeci tıkalı
•Yakıt püskürtme başlangıcı hatalı
•Yakıt pompası arızalı
•Enjektörler arızalı
•Subap ayarı bozuk
•Subaplar hasarlı
•Piston yüksekliği düşük
•Silindir kapak contası uygun değil (kalın)
•Silindirlerde aşınma
•Kompresyon düşük
6-Aşırı Siyah Duman varsa;

•Hava filtresi kirli
•Yakıt miktarı fazla
•Turboşarjer basıncı düşük
•Turboşarjer bağlantı hortumlarında kaçak var
•Intercooler bağlantı hortumlarında ve radyatöründe kaçak var
•Subap ayarları hatalı (boşluk fazla)
•Soğukta çalıştırma tertibatı arızalı
7-Aşırı Mavi Duman varsa;

•Motor yağ yakıyor
•Hava filtresi yağ seviyesi yüksek
•Yakıta yağ karışıyor
•Düşük kompresyon

8-Aşırı Beyaz Duman varsa;
 
Mazot pompası arızalı, yüksek basınç varsa, enjektörlerin işemesine sebep olabilir.Yağın içine mazot karışarak yağ seviyesini yükseltir.
•Yakıt püskürtme zaman ayarı yanlış (avanslı veya rötarlı)
•Silindirlere su alıyor (kapak çatlak,conta arızalı).
•Enjektörler,mazotu kaçırıyor olabilir, mazot yağa karışıyor, yağ seviyesinde yükselme görülür.

9-Yakıt Sarfiyatının artması ;

•Subap ayarları hatalı
•Yakıt pompası ayarları hatalı
•Enjektör ayarları hatalı veya arızalı
•Düşük kompresyon
•Harici yakıt kaçakları
Frenlerin sıkışması, tekerlerin zor dönmesi, porya bilyalarının bozulması
Sensörlerin arızalanması
 
 

20 Haziran 2014 Cuma

ATEŞLEME SİSTEMİ ARIZALARI

               ATEŞLEME SİSTEMİ NASIL ÇALIŞIR?

 ATEŞLEME SİSTEMİ GÖREVİ:Benzinli motorlarda,yanma odasında sıkıştırılmış, yakıt hava karışımının buji ile ateşlenmesini sağlar


PARÇALARI: Akümülatör, kontak anahtarı, endüksiyon bobini, distribütör, platin, kondansatör, tevzi makarası ile buji ve buji kablolarından oluşur. (Elektronik ateşlemede platin ve kondansatör bulunmaz.Bu parçaların yerine eletronik transistör görev yapar) 

1. Akümülatör (Batarya):Elektrik enerjisini  depolar ve gerektiğinde bu elektrik enerjisini araçtaki elektrikli alıcılara gönderir.

2. Kontak Anahtarı :Döndürme hareketi ile devreyi açma- kapama (kesme )özelliği olan elektrikli anahtardır. 


3. Endüksiyon Bobini: Akü'den gelen 12 voltluk  gerilimi  20-35 bin volta yükselten devre elemanıdır.



4. Distribütör: Endiksiyon bobininde oluşan yüksek voltajı ateşleme sırasına göre (1-3-4-2) bujilere gönderir.

ATEŞLEME SİSTEMİNDE OLUŞAN ARIZALAR

1- Buji kablo uçları kirlenmiştir, zımparayla temizlenir.

2- Buji kabloların yalıtkanı sertleşmiş veya çatlamış olabilir. Ateşlemenin şaseye atlamasına neden olabilir. Kabloların yenilenmesi gerekir.Teklemeye ve düzensiz çalışmaya neden olabilir.

3- Ateşleme bobini zayıf veya çalışmıyor, bobinden distribütöre giden kablo çıkarılarak ateşleme kontrolü yapılabilir.Kablo distribütör kısmından çıkarılıp motor üzerine 1 - 2  santim  yaklaştırılır, marş yapılarak kıvılcım kontrolü yapılabilir.

4- Ateşleme bobini üzerinde, kablolarında, distribütör kapağında, buji porseleni üzerinde veya distribütör içinde ıslaklık veya oksitlenme olabilir. Ateşleme gerçekleşmiyceği için motorun çalışmamasına neden olur.

5 Distribütör kapağı çatlak ise ateşleme kıvılcımının başka yere sıçramasına neden olabilir. Motorda tekleme yada çalışmama durumları görülebilir.  


6-Distribütör kapağının ortasındaki karbon ( kömür ) deforme olmuş olabilir.Motorun çalışmamasına sebep olur. Kömür yüksek voltajı tevzi makarasına iletemez bu durumda ateşleme gerçekleşmez

7- Bujiler bozulmuş, kirlenmiş veya ıslanmıştır. Porselen çatlamış, tırnak aralıkları  kurum bağlamış olabilir. Motorun çalışmamasına yada teklemesine sebep olur.


 8-Tevzi makarası yağlanmış yada kirlenmiş olabilir.İnce zımparayla temizlenmesi sağlanır.


 9-Vakum avans bozulmuş olabilir. Motorun düzensiz çalışmasına sebep olabilir

10-Avans ayarı bozulmuş olabilir. Motor soğukken yada sıcakken çalışmamasına neden olabilir


 

11-Yağmurlu havalarda suyun içinden geçerken, ateşleme sistemine su gelmesi durumunda araç stop edebilir. Distribütör iç kısmı ve kablo giren yerleri, buji kabloları ve buji kurulanmalıdır.



AKÜNÜN BAKIMI

• Elektrolit seviyesi plakaların 1 cm üzerinde olacak şekilde saf su ile tamamlanır.

• Kutup başları oksitlenmiş ise, sıcak su dökülerek ve zımpara yapılarak temizlenmelidir. Sonra kablolar akünün kutup başlarına sıkıca takılmalıdır.

• Akümülatörün üzerinde toz ve pisliklerin birikmesine izin verilmeden sık sık temizlenmelidir. Bu pislikler akünün deşarj (boşalması) olmasına neden olacaktır. Bu temizlik ılık su ve temiz bir bezle yapılmalıdır.

• Araç üzerinde Elektrik kaynağı yapılacaksa akü kutup başları sökülmelidir. Aksi takdirde şarj dinamosu (alternatör) arızalanır.

• Akünün kutup başları ters bağlanmaması gerekir. Aksi halde Konjektör (regülatör).arızalanır.

• Kışın akümülatörün donmaması için akü tam şarj edilmelidir.

Akünün iki kutup başı herhangi bir metalle birbirine değdirildiğinde kısa devre yaparak patlar.

Akü bakımında akü eleman kapaklarının kapalı, üzerindeki hava alma deliklerinin açık olduğuna dikkat edilmelidir. Her hangi bir yangın veya kısa devre durumunda akü kutup başlarını sökmek gerekir. Sökerken önce (- eksi kutup) sökülür.

•Motor çalışırken ayağımızı gaz pedalından çekince far ışıkları zayıflıyorsa akü zayıflamış olabilir.

• Akümülatörde takviye işlemi ; Aküsü deşarj olmuş bir araçta, başka bir aracın aküsünden yararlanılarak marş yapılmasına takviye işlemi denir. Bunun için iki akü bir birine takviye kablolar ile bağlanmalıdır. Bu işlem (+) kutup (+) ya (-) kutup (-) ye gelecek şekilde paralel bağlantılı olmalıdır. Aracın 12 voltluk aküsüne; 12 voltluk takviye akü paralel bağlanarak takviye işlemi yapılmalıdır.

ÖNEMLİ: Dijital göstergeli araçlarda akü takviyesi yapılamaz, bu araçlar ile otomatik vitesli araçlar çekilerek ve itilerek de çalıştırılamaz. Yapılırsa elektronik göstergelerine ve otomatik vites sistemine zarar verebilir.

13 Haziran 2014 Cuma

FREN SİSTEMİNDE MUHTEMEL ARIZALAR

                    FREN SİSTEMİNDEKİ ARIZALAR

Fren pedalında fazla boşluk var:

Fren diskinde aşırı yalpa vardır
Sistemde hava vardır veya fren hidroliği azalmıştır
 Fren hidrolik kalitesi uygun değildir
 Tekerlek yatağı gevşektir
 Kaliper pistonu ve lastiği arızalıdır
 Güç ünitesi çalışmıyordur Disk yalpası kontrol edilir, gerekirse değiştirilir
Sistemdeki kaçak ve sızıntılar kontrol edilir
Hidrolik boşaltılır, uygun hidrolik kullanılır
Yatak boşluğu ayarlanır
Lastikler kontrol edilir
Güç ünitesi kontrol edilir


 Fren pedalında titreşim var:

 Fren diskinde yalpa fazladır
 Diskin paralelliği bozulmuştur
 Tekerlek yatağı gevşektir
Gerekirse disk değiştirilir
Tekerlek yatağı boşluk ayarı yapılır

    

Frenleme için büyük pedal kuvvetine ihtiyaç duyuluyor:

 Güç ünitesi çalışmıyor
 Balatalar greslenmiş veya yağlanmış olabilir
 Fren balataları aşınmıştır
 Yanlış balata kullanılmıştır
 Kaliper pistonu sarmıştır onarılır veya değiştirilir
Balatalar ve yağ keçeleri değiştirilir
Fren balatası çok sert olabilir
 Kaliper sökülür ve gerekli onarım yapılır


 Frenleme sırasında araç bir tarafa çekiyor:

Balatalar greslenmiş veya hidrolikle ıslanmıştır
Kaliper pistonları sarmıştır
 Lastik havaları eşit değildir
 Aracın ön düzen ayarları bozuktur veya ön takımda aşınma vardır
 Fren hidrolik tıkanmıştır Balatalar değiştirilir
Pistonlar serbest hale getirilir
Lastik havaları eşitlenir
Ön düzen ayarları yeniden yapılır
Hidrolik hortumlar kontrol edilir

Fren pedalı çok aşağıya düşüyor :

Fren pabuçları ve çubuk bağlantıları ayarsız olabilir
 Fren balataları aşınmıştır
 Hidrolik seviyesi düşüktür
 Sistemde hava vardır
 Fren merkez silindiri aşınmıştır Ayarlanır
Balatalar değiştirilir
Hidrolik doldurulur, sistemin havası alınır


 Tekerleklerden biri sürtünüyor ses yapıyor:

Fren pabuçları ayarsızdır
 Fren hidrolik borularından biri tıkanmıştır
 Tekerlek silindiri arızalıdır
 Pabuç geri getirme yayı zayıf veya kırıktır Ayarlanır
Boru temizlenir veya değiştirilir
 Yay değiştirilir


 Bütün frenler tutukluk yapıyor :

Fren mekanik bağlantıları ayarsızdır
 Fren merkez silindiri arızalıdır
 Hidrolik sisteme mineral yağlar karışmıştır
 Hasar gören plastik parçalar değiştirilir, sisteme tavsiye edilen hidrolik yağı konulur


Fren pedalı yumuşak ve esnek:

 Sistemde hava vardır
 Fren pabuçları ayarsızdır sistemin havası alınır ve hidrolik seviyesi kontrol edilir

Frenler ses yapıyor :

Balatalar aşınmıştır
 Pabuçlarda çarpıklık vardır
 Pabuç perçinleri gevşemiştir
 Kampanalar aşınmıştır
 Bazı parçalarda gevşeklik vardır
 Pabuç veya balata değiştirilir
Kampana tornalanır

MOTOR YAĞI VE YAĞ EKSİLTME SEBEPLERİ

                     MOTOR NEDEN YAĞ EKSİLTİR?

Her motor bir miktar yağ eksilte bilir. Araç kataloglarında genellikle aracın bir miktar yağ eksilte bileceği ifadesi yer almaktadır. Uzmanların ifadesi ise, bin kilometrede 1 litreden fazla yağ eksilmesi  normal değerlerin üzerinde şeklinde yorumlanmaktadır.Motorun yağ eksiltmesi fazla ise muhtemel sebepler.

1- Motor contalarından yada kartelin zarar görmesinden dolayı sızma yapıyor olabilir.
2- Piston segmanları aşınmış olmasından dolayı yanma odasına yağ sızıyor olabilir.
3- Motor çalışırken egzoz borusundan mavi duman çıkıyorsa,  segmanların yanma odasına yağ kaçırdığına işarettir.

4-Subap lastiklerinin çok sertleşmesi yada zarar görmesinden dolayı yanma odasına sızan yağın yanmasına ve egzosdan mavi duman çıkmasına sebep olabilir.
5- Piston ve silindirler aşınmıştır. Bu tür durumlarda motordan garip sesler duyulabilir.
6- Silindir gövdesi kapak cıvatalarının sıkılmasıyla çarpılmıştır.


7- Emme supabının kayıtları ve supap sapları arasındaki boşluk, silindire yağ kaçıracak kadar büyümüştür.
 8- Vakum pompası diyaframı delinmiş olduğundan, karterden emme manifolduna yağ emilmektedir.
 9- Ana ve biyel yataklarının fazla aşınmış olması, fazla miktarda yağın silindir duvarlarına sıçramasına sebep olmaktadır.
 10- Yağ basınç kontrol supabının arızalı veya tıkanmış oluşu sebebiyle yağlama yağının basıncı çok yükselmiştir.


 11- Piston pimleri basınçlı olarak yağlanıyorsa pimin gevşek olması silindire yağ geçişini çoğaltmaktadır.
12- Motorda çok ince yağ kullanılmıştır. Yahut soğukta uygun kalınlıkta olan yağın kalitesi iyi olmadığı için, motor ısındığı zaman çok incelmektedir. Bu sebeple motorun yağ sarfiyatı yükselir.

13-Arabanın motoru çok sıkıştırılıyor agresif kullanılıyor sürekli yüksek devir kullanılıyorsa motor yağının eksilmesine neden olabilir.

ENJEKSİYON ARIZASI VE BAKIM

               ENJEKSİYON ARIZASI NASIL ANLAŞILIR

Beyin kontrollü enjeksiyon sistemi

Motorun değişik çalışma koşullarına göre (motor sıcaklığı, emme manifolduna giren havanın sıcaklığı, emme manifoldu vakumu, yanma odasına giren havanın ağırlığı, motor devri, egzoz gazı içerisindeki oksijen miktarı, gaz kelebeğinin pozisyonu) çalışma veriminin yüksek olması için analiz edilerek beyin kontrollü olarak çalışır.Kısaca enjeksiyonlu sistemler değişen koşullara göre en iyi şekilde hava yakıt karışımını sürekli ayarlayarak ve kontol altında tutarak, motorun verimli çalışmasını sağlamakla görevlidir.

Sistemde bulunan elektrikli elemanların çalışması; elektronik bir kontrol ünitesi tarafından, motorun devrine ve yüküne bağlı olarak, sensorlardan gelen bilgiler doğrultusunda kontrol edilir. Enjektörler benzini çok küçük damlacıklar halinde zerreleştirme görevini yerine getirirler. Motorun düzenli ve verimli şekilde çalışması için, hava/yakıt karışımının  en iyi şekilde ayarlanması sağlanır.

Enjeksiyon (yakıt) pompası ve önemi

Deforme olan elaman ise silindirlere yeterli miktarda ve yeterli basınçta yakıt gönderemediği için motor çekmiyor, motor sıcakken geç çalışıyor,seyir halinde gaz pedalından ayak çekilince motor stop ediyor vb. şikayetler oluşmaktadır.Gerçekte ise arıza nedeni enjeksiyon pompasının hava yapmasıdır. Motor yüksek devirlerde çalışırken pompa hava yaparsa arızalanma oranı %100’ e yakındır, rölanti devirlerinde ise arıza yapma oranı düşüktür

Enjeksiyonlu sisteminin üstünlüğü

1-Püskürtme sürelerinin ayarlanması
2-Soğukta harekete geçmenin kontrolü
3-Hızlanma sırasında yakıt zenginliğinin kontrolü
4-Yavaşlama sırasında yakıtın kesilmesi
5-Motor rölanti hızının kontrol ve yönetimi
6-Maksimum devrin sınırlandırılması
7-Lambda sensörü ile yanmanın kontrolü

Enjeksiyonun çalışması

Direkt yakıt enjeksiyonu, yakıtın yanma odasına “direkt püskürtülmesidir”. Enjektör yanma odasındadır.Boğazdan enjeksiyon sistemlerinde enjektörler hava alma boşluğundadır. Çok noktalı sistemlerde ise her silindirin kendi enjektörü vardır ve bunlar emme portunda bulunur.Yakıt enjektörü yakıtı püskürten elektromekanik bir araçtır. Enjektör yakıtın ölçüldüğü bir alettir. Enjektör bobinine elektrik akımı verildiğinde armatürü yukarı doğru kaldıran manyetik bir alan yaratılır. Bu hareket valfi yuvasından çıkarır ve basınç altındaki yakıt enjektör memesinden akar. Valfin şekli yakıtın “huni” şeklinde püskürtülmesini sağlar. Enejektöre enerji gelmesi durunca yay valfi geri itip yakıt gelişini durdurur.

Mekanik yakıt enjeksiyonu enjeksiyon sistemlerinin en eskisidir. Artık daha çok dizel motorlarda kullanılmaktadır

Elektronik yakıt enjeksiyonunun temel prensipi çok basittir. Enjektörler dağıtım hatlarındaki yakıt yerine elektronik kontrol ünitesi tarafından çalıştırılan solenoidler tarafından açılır. Mekanik sistemlere göre avantajı: hareket eden dahaz sayıda parça olması, aşırı hassas standardlara gerek olmaması, az kuvvet kaybı, sessiz çalışması, özel pompalara ihtiyac olmaması, ciddi biçimde yakıt filtreleme gerekmemesi ve en sonunda düşük maliyeti.Enjeksiyon sistemlerininde karbüratör gibi üretici firma tarafından belirlenmiş periyotlarda bakımının yapılması gerekmektedir

Enjeksiyon arızası

Enjektörler, yakıtı çok ince bir sprey halinde ve konik biçimde püskürtürler. Zamanla ısı, yakıt kirliliği ve kullanım sonucu sistem kirlenmektedir. Enjektörlerin yakıt püskürtme deliklerinin 0,5 mm veya daha küçük çapta olduğunu düşünürsek en ufak kirlenmede tıkanmaları kaçınılmazdır.

Enjeksiyonların uzun ömürlü olmasındaki en büyük etken yakıt kalitesidir.Aynı zamanda kötü yakıt kullanımımda enjeksiyonların ömrü azalacak ve arızaya neden olacaktır.

Dikkat edilmesi gereken diğer husus yakıt filitresinin düzenli değişmesini sağlamaktır.Enjeksiyon deliklerinin 0.5 mm çapında olduğunu düşününce yakıta karışacak küçük bir pislik bile enjeksiyonu tıkayarak arızalanmasına sebep olabilir.

Yakıt sisteminde hava oluşması enjeksiyonun kuru çalışmasına ve arızalanmasına sebep olabilir.

Enjeksiyon sisteminin sızdırmazlık elemanlarının yıpranması, sistemin düzensiz çalışmasına enjeksiyon işemesi diye tabir edilen durumun oluşmasına neden olabilir.Enjeksiyonun yakıtı kenarlarından sızdırması durumudur.

Enjeksiyon sisteminde arıza olması durumunda yakıt tüketiminde yükselme, motor çekişinde düşme, egzozdan siyah duman atma gibi belirtiler gösterebilir.

ENJEKSİYONLU ARAÇLARDA SENSÖR ARIZALARI AYRI BAŞLIK ALTINDA İNCELENMİŞTİR...

ENJEKSİYONLU MOTORLAR HAKKINDA


     ENJEKSİYONLU ( ECU, BEYİN KONTROLLÜ )

                                        MOTORLAR

1. – Enjeksiyon Tiplerine Göre Gruplandırma

Enjeksiyonlu araçlarda LPG sistemi prensip olarak  karbüratörlü araçlarla aynıdır. Sadece bazı elektronik parçalar eklenir. Enjeksiyon sistemleri iki büyük grup  altında yer almaktadır.
         LAMBDA SONDALI (Oksijen Sensörlü)
·        LAMBDA SONDASIZ (Oksijen Sensörsüz)
 Oksijen sensörü egzostun üstüne takılır ve egzost gazlarını analiz eder. Enjeksiyon rölesi analiz edilen verilere göre eğer fakir bir karışım varsa benzin miktarını  yükseltir zengin ise benzin miktarını azaltır.
Diğer bir gruplandırma Enjeksiyon Tiplerine göre aşağıdaki gibi yapılır.
     Mekanik Enjeksiyon
    Elektromekanik Enjeksiyon
    Tek Nokta Enjeksiyon (SPI)
    Çok Nokta Enjeksiyon (MPI). Çok nokta enjeksiyonlar aşağıdaki üç alt gruba ayrılır:
     Full Grup Enjeksiyon
     İki Kanallı Ardışık Enjeksiyon (Sequential Fuel Sistem 2+2)
     Dört Kanallı Ardışık Enjeksiyon (Sequential Fuel Sistem 4)


Mekanik Enjeksiyonlu Sistemler

Mekanik enjeksiyonlu araçlarda benzin dizel sistemlerdeki gibi mekanik bir şekilde püskürtülür. Benzin miktarı silindirler tarafından emilen hava miktarına göre ayarlanır.( Mercedes 280 , 300 SE )

 Elektromekanik Enjeksiyonlu Sistemler
 
Elektromekanik enjeksiyonlu araçlar mekanik enjeksiyonlulara benzer. Sadece silindirler tarafından emilen hava miktarı bir aktüatör tarafından kontrol edilir ve benzin miktarı ona göre ayarlanır.Bu ekipman K-Jetronik benzin aktuatörü olarak adlandırılır. ( Mercedes 190 , 200 , 230 S )

 K-Jetronik Sistemler 

 Emilen hava akışına bağlı olarak, kapakçık enjekte edilecek benzin miktarını belirleyen bir noktada dengede kalır.
Gazla çalışmada, kapakçık uygun bir mekanizma sayesinde benzin akışı durdurulmuş iken zorla açılır ve benzin düşük basınçta benzin  pompası üzerinden geri sevk edilir. /5/


        1-    Karışım regülatörü  2 -   Yakıt tankı  3- Yakıt pompası 4- Akümülatör  5- Yakıt filitresi 6- Basınç regülatörü7- Enjektörler
  K-Jetronic enjeksiyon sistemi Şeması
 
 
SPI Tek Nokta Enjeksiyonlu Sistemler   
  
Tek noktalı enjeksiyonlu araçlarda (SPI)   motor  milinin  devrine göre (2 komple devirde)  silindirlere benzin püskürtülür. Benzin miktarı benzin rölesinden alınan komutla ayarlanır. Enjeksiyon rölesi motorda çeşitli sensörlerden (Basınç, Sıcaklık vs.) aldığı bilgilere göre enjektörlere benzin miktarı ile ilgili komut gönderir. ( TOFAŞ ŞAHİN, DOĞAN )
1-       Aktuatör                                                    6- ECU                                                 11- Yakıt Pompası
2-       Yakıt Basınç Regülatörü                          7- Elektro swicth                                 12- Yakıt filitresi
3-       Ateşleme bobini                                      8- Yakıt pompası switch                     13- Isı sensörü
4-       Enjektör                                                    9- Kontak anahtarı                              14- Lambda Sensör
5-       Valf sensörü                                            10- Akü                                                 15- Disribütör
  SPI (Tek Nokta)  enjeksiyon sistemi şeması
 
 
 

 MPI (Çok Noktalı) Enjeksiyon Sistemi

MPI sistemlerinde silindir başına bir adet olmak üzere, emme sübaplarının yakınına yerleştirilmiş enjektörler bulunur.
                1-Yakıt Tankı                 8-Soğuk Çalıştırma Enj.                    15-Su sensörü
                2-Yakıt Pompası             9-Rölanti ayarı                                  16-Termik Switch
                3-Yakıt Filitresi              10-Valf switch                                   17-Ateşleme Distribütörü
                4-Benzin boruları           11-Valf                                               18-İlave hava valfi
                5-Benzin basınç Reg.     12-Hava akış ölçer                             19-CO ayar vidası
                6-ECU (Röle)                 13-Röle                                              20-Akü
                7-Enjektörler                  14-Oksijen sensör                               21-Kontak
MPI Çok Noktalı enjeksiyon sistemi şeması

MPI sistemleri üç gruba ayrılır.


Full Grup Enjeksiyon

Full grup enjeksiyonlu araçlarda enjektörler motor devrine göre benzin püskürtür. Benzin miktarı enjeksiyon rölesi tarafından çeşitli sensörlerden alınan bilgilere göre ayarlanır.Bu tür enjeksiyon sistemlerinde  dört enjektörün negatif uçları  birbirine  bağlıdır. ( BMW , HYUNDAI , FORD )

 İki Kanallı Ardışık Enjeksiyon

İki Kanallı Ardışık Enjeksiyonlu (Sequential Fuel Sistem. 2+2) sistemlerde bir sensör grubu 2 silindire, diğer sensör grubu   kalan 2 silindire kumanda eder. Benzin püskürtme zamanı motor milinden ayarlanır.Enjektörler ikişerli gruplar halinde röleye bağlıdır. ( BMW 318 – 520 , TEMPRA , OPEL )

Dört Kanallı Ardışık Enjeksiyon 
   
Dört Kanallı Ardışık Enjeksiyonlu (Sequential Fuel Sistem 4) sistemlerde  enjektörler birbirinden bağımsızdır.Yani  her silindir ihtiyacına göre benzin alır. Püskürtme zamanı motor milinden  ayarlanır. Benzin rölesinden her enjektöre ayrı ayrı komut gönderilir.Dört enjektör için dört bağımsız kablo vardır. ( PALIO , SİENA , MAREA , BRAVA )

                              
Oksijen Sensörü Durumuna Göre Gruplandırma
 
 Lambda Sondalı Araçlar (Oksijen Sensörlü)

Atmosfer kirliliğindeki sürekli artış yeni ve sıkı çevre kanunlarının hazırlanmasını beraberinde getirmektedir. Bunların ilki, yeni trafiğe çıkan araçlar için katalitik konvertör kullanımının zorunlu hale getirilmesidir.
Oksijen sensörlü üç-yollu katalitik konvertör, çevreyi kirleten emisyonların azaltılmasında bugün için en gelişmiş yöntemdir.
Katalitik konvertör, HC, CO ve NOx  emisyonlarının %90 oranında önlenmesini sağlar; ancak yalnızca elektronik olarak kontrol edilen besleme sistemlerinde gerektiği gibi çalışır.
Katalitik konvertörlü bir aracı LPG’ye dönüştürmek için,  Oksijen Sensöründen faydalanılır. Sisteme ilave edilen LAMBDA STORM (BLITZ) isimli cihaz LPG’ye mükemmel bir yanma sağlar ve benzinden gaza geçişin otomatik anahtarlamasını kontrol eder. Ayrıca, katalitik konvertörü korumaya yarayan teşhis fonksiyonlarına da sahiptir.

 Lambda Sondasız Araçlar (Oksijen Sensörsüz)

Lambda Sondasız araçlarda LPG dönüşümü (Şekil – 4.6.) karbüratörlü araçlara benzemekle birlikte sadece; elektronik Buharlaştırıcı-Regülatör, aracın orijinal sistemine bağlı bir yakıt seçici anahtar, özel bir mikser ve gerekiyorsa başka elektrikli veya mekanik cihazları içerir.

ENJEKSİYONLU ARABALARDA LPG DÖNÜŞÜMÜ ÖNEMLİ BİLGİLER

Herhangi bir sensörün devre dışı kalması veya motor çalışırken fabrikada programlanan değerlerin ölçülememesi durumunda ECU unitesine hata ve arıza sinyaleri gönderilmektedır. Bu hataların zaman içerisinde ECU hafızasına depolanması çok tehlikelidır. ECU bir microchip olup,  imalat esnasında programlanmaktadır.

 Hata ve arızaların depolanması ECU’ nun hafızasını doldurur aracın çalışmamasına sebep olur.Ecunun ağrızalanmasına nden olabilir. ECU (Beyin)  fiyatı aracın cinsine bağlı olarak 500-3000,-USD arasında değişmektedir.

Bu nedenle Enjeksiyonlu araçların LPG’ ye dönüşümünde ECU’ ya hiç bir şekilde hata veya arıza sinyali gitmemelidir.
Genellikle uygun cihazlarla dönüşüm yapılmayan enjeksiyonlu araçlarda; Lambda Sensör, Enjektör Arıza Sensörü, Check Engine Sensörü, Pompa Arıza Sensörü hata sinyalleri alınmaktadır. Piyasada yapılan uygulamalarda bu hatalar bazı röleler kullanılarak giderilmeye çalışılmaktada veya önemli değil-bir şey olmaz mantığıyla geçiştirilmektedir..

Burada en önemli sensör Lambda sensörüdür. Çünkü diğer bütün sensörler bu sensör tarafından yapılan analizlere bağımlıdır.
Lambda sensör egzostan geçen gazı analiz ederek yakıt karışımının stekiometrik oranını tutturmaya çalışır. Egzost gazının fakir veya zengin karışım içermesine göre  enjektörlere benzin püskürtmesi  veya stepe (Hava vidası) havayı çoğaltması veya azaltması komutu verir.

Lambda sensoru araç LPG ile çalıştığı zaman  değişik değerler ölçer. Yani kısaca ECU’ ya hata değerleri vermeye başlar. Ayrıca, motor LPG ile çalışıp benzine döndükten sonra da doğru oranları bulmak için Lambda zorlanır. Hatta araçlarda eski değerler hiç bulunamaz ve  motorun aracın benzinle kötü çalışmasına veya hiç çalışmamasına neden olur.

Ayrıca, Enjektör arıza, pompa arıza veya check engine sensörleri kolayca devre dışı bırakılabilir ancak araçta herhangi bir arıza varsa bu tespit edilemeyeceğinden daha büyük  hasarlara neden olacaktır.
Bu nedenle enjeksiyonlu araçların LPG’ ye dönüşümünde aşağıdaki kurallara kesinlikle uyulmalıdır:
1- Lambda Sensörü emüle edilecektir (Uyutma). Emülasyonda kullanılan cihazlar araç benzinle çalışıyormuş gibi stekiometrik sinyaller gönderebilmelidir.
2- Enjektörler  emüle edilecektir (Uyutma). Eğer bu işlem uygun cihazlar kullanılarak başarılı bir şekilde yapılırsa arıza sinyalleri hafızaya gönderilmeyecek ve sensörlerin iptal edilmesine gerek kalmayacaktır.
3- Benzin pompası durdurulmayacaktır. Eğer durdurulacak olursa pompa arıza sensörü devreye girer.Bazı araçlarda pompaya kumanda eden kablo üzerinde  ince bir aluminyum folyo vardır. Bu kablo kesilir ve  herhangi bir yerinde iletişim bozulursa arıza sinyalleri devreye  girecek dolayısıyla  motorun ECU’sunda  hata sinyali oluşacaktır. Ayrıca pompayı durdurmak enjektörlerin kuru çalışması neden olacağından enjektörlerin kısa sürede arızalanmasına neden olacaktır.

Enjeksiyonlu araçlarda Lambda Sensör egzos gazını analiz ederek en uygun hava-yakıt karışımını sağlar. Yani aracın egzosundan çıkan gazların çevreye enaz zararlı olmasını temin eder. Yasal olarak LPG ile çalışan enjeksiyonlu araçlarda egzos   emisyon değerlerinin 94/12/CE ve 96/69/CE normlarına uygun olması gerekir. Ayrıca  bir enjeksyonlu aracın LPG dönüşümünde kullanılan elektronik parçaların tümü mutlaka E Belgeli olmalı ve  egzost emisyon  testlerini geçmesi gerekir.Yani aracın LPG ile  sorunsuz çalışması yeterli olmayıp, öngörülen egzost emisyon değerlerini de sağlamalıdır.

Enjeksiyonlu Araçların LPG’ye Dönüşümünde Kullanılan Cihazlar

Buharlaştırıcı-Regülatör: Karbüratörlü araçlarda olduğu gibidir.
Kontrol unitesi : ECU’nun bir benzeri olup, STORM veya BLITZ adıyla anılır.
Komutatör : Karbüratörlü araçlardaki yakıt seçici anahtara benzer. Ancak fonksiyonları değişiktir.
Aktüatör veya step : Bir otomatik ayar vidasıdır. Devamlı gaz akışını sondadan aldığı sinyale göre stekiometrik olarak tutmaya çalışır. Böylece hem motor ihtiyaca göre LPG alır hem de egzost emisyonu belirli bir değerde tutulur.
Mixer : Karburatörlü araçlarda olduğu gibidir. Enjeksiyonlu araçlarda hava manifoldu valflerden uzak  kaldığı için burayı dolduran gaz hava filtresine doğru geri ateşlenebilir. Bu nedenle mixerler özel paletler ile donatılmalıdır.

12 Haziran 2014 Perşembe

AVANS AYARININ ÖNEMİ VE YAPILIŞI

AVANS AYARININ ÖNEMİ VE  AYAR NASIL YAPILIR?

Üst ölü nokta’dan sonra patlama basıncının etkisinin görülebilmesi için ateşlemenin piston üst ölü noktaya gelmeden önce yapılması gerekir.
Bu nedenle ateşleme noktası sabit olarak ayarlanamaz. Alt ve üst devirlerde motordan maksimum gücü alabilmek için derece olarak verilmesi gereken erken ateşleme ayarına ateşleme avansı denir.
 
Statik avans ve dinamik avans ayarı olarak ikiye ayrılır. Statik avans rölantide motorun düzgün çalışması için yapılır. Yapılan ayarlar motorun devir çevire bilmesi içinde önemlidir.
 
Dinamik avans, değişen devir sayısına ve rakıma göre(yüksek devirler için) vakum avans tertibatı ,mekanik avans tertibatı ve elektronik avans ecu kontrollü olarak otomatik ayarlanır.

Vakum avans ve mekanik avans tertibatının düzgün olarak çalıştığı kontrol edilmelidir. Kontrollerin ve avans ayarının, AVANS TABANCASIYLA tam olarak sıfır hata ile yapılması gerekir. Elle ayarlanan ayarlar kesin olarak yanlış ve hatalı olarak ayarlanmaktadır.

AVANS AYARININ ÖNEMİ

Ateşleme zamanı gecikiyor ise maksimum yanma basıncı, verilen ateşleme avans derecesinden sonra oluşur. Silindir içindeki basınç düşer, motor gücünün düşük olmasına ve fazla yakıt tüketimine sebep olur.

Ateşleme zamanı çok avanslı ise bu durumda silindir içinde ateşleme yapılmadan yakıtın kendiliğinden yanmasına veya vuruntulu çalışmaya sebep olur. Bu durumda  subapların ve pistonların yanmasına sebep olur.

 

AVANS AYARI NASIL YAPILIR

Motor çalışma sıcaklığına gelene kadar ısıtılır.( 80-90 derece arası ) Varsa platin ayarı ve rölanti ayarı yapılır.Vakum avans tertibatı varsa hortumu sökülür karbüratörün hava almaması için sökülen hortumun ucu kapatılır.
Avans tabancasının mavi ucu 1.silindirin buji kablosuna,kırmızı ucu akünün artı kutup başına,siyah ucu akünün eksi kutup başına bağlanır.

Motor rölantide çalışırken avans tabancasından çıkan ışık yandığı an motor üzerinde bulunan avans işaretleri birbiriyle çakışmalıdır.Motor rölantide çalışırken avans tabancasından çıkan ışıkla,motor üzerindeki avans işaretlerinin durumu net şekilde gözükür.

Avans ayarında bozukluk varsa motor üzerindeki avans işaretleri birbiriyle çakışmaz.ayarı yapmak için distribütör alt kısmında bulunan sabitleme somunu gevşetilir.

Distribütör çevrilerek avans işaretlerinin birbiriyle çakışma durumuna geldiği an distribütör sabitleme somunu sıkılır ve ayar tamamlanmış olur. Yüksek devir avansı ise motor yüksek devire çıkarılarak araç kataloğundaki değerde olup olmadığı kontrol edilir. Araba marka ve modeline göre avans değerleri farklılık göstere bilir. Motorda üzerinde bulunan mekanik yada vakum avans tertibatlarınında kontrolleri yapılmalıdır.

 

 

10 Haziran 2014 Salı

SIK RASTLANAN BASİT ARIZALAR

SIK RASTLANAN ARIZALAR VE ÇÖZÜMLERİ;

Marş basmıyor motorda tık sesi var veya hiç ses yoksa:

 Muhtemel sorunlar akü boşalmış olabilir, akü kutup başları gevşemiş yada fazla oksitlenmiş olabilir.Marş motorunun sigortası atmış yada aküden marş motoruna giden elektrik bağlantıları gevşemiş olabilir.Akü kontrolü basit şekilde araç üzerindeki alıcılar açılarak kontrol edilebilir.

 Örneğin farlar açılır,dörtlü sinyaller açılır, araç teybi açılır.Bu alıcıların hepsi açıldıktan sonra kontrol edilir sinyallerde, farlarda yada oto teypte zayıf çalışma veya hiç çalışmama gibi bir durum varsa sorunun aküden kaynaklandığı anlaşılabilir.

Marş basıyor motor dönüyor araba çalışmıyorsa:

Böyle bir durumun birçok sebebi olabilir. Yapılacak basit kontroller buji bağlantı kabloları tek tek yerine tam oturmuş mu diye kontrol edilir.Araç lpg liyse kontak açılarak lpg göstergesinin çalışıp çalışmadığına ve lpg göstergesi üzerindeki anahtarın açık olup olmadığı kontrol edilir.Lpg göstergesindeki ışıklar yanmıyorsa sigortası atmış olabilir.

Bujileriniz kurum bağlamış olabilir.Bu durumla karşılaşmamak için bujilerin düzenli değişmesini sağlamanız olası arızaya sebebiyet vermemiş olur.

Distribütör kapağına veya motor içindeki lpg bağlantılarına,buji kablo uclarına su gelmiş yada oksitlenmiş olabilir.Kontrolleri yapılır ıslaklık varsa kurulanır oksitlenme varsa ince zımparayla temizlene bilir.

Buji kablolarının kontrolü yapılırken tek tek söküp takın hepsinin yerleri ayrı ayrı olduğu için karıştırmamış olursunuz.

Araç hem lpg de hemde benzinde çalışmıyorsa muhtemel sebep ateşleme sisteminden kaynaklı olabilir. Ateşleme bobininden distribütöre giden kablo distribütör kısmından çıkarılır.Çıkarılan kablo aracın motor kısmındaki boyasız bir yerine 1-2 santim mesafe bırakılarak yaklaştırılır. Bu durumdayken marş yapılarak ateşleme kontrolü yapıla bilir. Kablo ucundan kıvılcım çıkıyorsa ateşleme bobininden distribütöre elektirik gittiği anlaşılabilir.
Distribütör kapağı açılarak kapak üzerindeki tırnaklar ve tevzi makarası ince zımparayla temizlene bilir.Buji kablolarıda tek tek sökülüp motor kısmına yaklaştırıp marş yapılarak kıvılcım kontrolü yani kabloların sağlam olup olmadığının kontrolü yapılabilir.


Motoru çalıştırınca ciyaklama sesi geliyor:

Ses vantilatör kayışının gevşemesinden yada ısıya maruz kaldığından dolayı esnemesinden kaynaklı olabilir.Araç çalışmaz durumdayken Vantilatör kayışının uzun kısmından bastırılır. Kayışın bir, bir buçuk santim esnemesi gerekir. Esneme daha fazlaysa sesin kaynağının kayış olduğu anlaşılabilir.

Motorda tekleme devir dalgalanması var:

Muhtemel sorun buji veya buji kablolarından kaynaklı olabilir. Motora düzensiz hava giriyor olabilir. Distribütör kapağı içindeki tırnakların oksitlenmesinden , kömürün azalmasından yada distribütör kapağı ve tevzi makarasındaki delik yada çatlaktan kaynaklı olabilir.

Motorda ateşleme yok buji kablolarında kıvılcım yok:

Ateşleme bobininin bağlantılarında gevşeme oksitlenme olup olmadığı kontrol edilir.Modül yada platin arızalanmış olabilir.Buji kablosu kopmuş olabilir.

Geç Çalışma:
Supap ayarı normal değilse ve platinde bir sorun varsa araç genellikle zor çalışır.

  • Distribütör soğutmasındaki bir sorun aracın benzinde de gazda da zor çalışmasına sebep olur.
  •  Buji ve buji kabloları eskimiş veya kalitesiz ise araç benzinde ve gaz da zor çalışır.
  • Avans ayarının bozuk olması benzin de ve gaz da zor çalışma sebebidir.
  • Aracın LPG ayarı iyi yapılmamışsa araç zor çalışabilir. 
  •                        
     Rölanti Sorunu:

    Şayet aracın rölantisinde benzinle ilgili bir sorun yoksa, LPG için olabilecek sorunlar şunlar olabilir:
  • Karbüratör  kelebeğinde millerinin bulunduğu yerden hava alıyorsa, aracın benzinde de lpg’ de  rölanti ayarı bozulur.
  • Emme manifoldunun hava alması gaz ve benzinde rölanti ayarını bozar.
  • Buji veya buji kablolarının kalitesiz olması veya eskimiş olması gaz ve benzinde rölantiyi etkiler.
  • Karbüratör alt takozunun hava alması benzinde ve gaz da rölantiyi bozar, genelde yükseltir.
  • LPG beyninin de bulunan diyaframın eskimesi, deforme olması LPG’de rolanti ayarının yapılamamasına neden olur. Diyaframın ortalama 50.000 km de değişmesi gerekir.
  • Aracın Westinghousunda sorun varsa benzinde ve dolayısıyla lpg’de rölanti tutmayabilir.
  • Lpg beynindeki diyafram patlak veya yırtık olursa lpg’de rölanti ayarı tutmayabilir. Bunun teşhisini lpg ayarlarından iyi anlayan ustalar koyabilir.
  • Distribütör diyaframında ki problem de hem benzin hem de lpg ’de rölanti sorunu yaratır.
  • Avans ayarının bozuk olması da benzin ve lpg ’de rölanti sorunu yaratır.
  • Lpg beyninde biriken yağ ve tortu rölantiyi bozar. Bu yağ ayda bir kez temizlenmelidir.
  • Lpg beyin bobinine giden elektrikte voltaj düşerse, bu, rölanti bozulmasına neden olabilir. Yetersiz elektrik gelmesi bobin yayının bozuk olmasından kaynaklanabilir. 

  • Araçta Koku Hissedilmesi:
  • LPG’li bir araçta koku varsa ilk akla gelecek şey kaçak  olmalıdır. Büyük kaçakları şamandıra emniyet valfi keser. Küçük sızıntılar için arada bir kaçak kontrolü yaptırmak gerekir.
  • Kullanılan gazın kalitesiz olması koku yaptırabilir. Koku hisedilir ise kullanılan gaz değiştirilmelidir.
  • Beyin diyaframı deforme olup, işlevini görmüyorsa, gazın iyi yanmamasından dolayı egzozdan çiğ gaz atar, bu ise kokuya neden olur.
  • Egzozun patlak olması koku yapar.
  • Radyatörde su kaçağı olup ya da başka bir nedenden lpg beynine yeterli sıcak su gelmez ise buda koku sebebi olabilir.
  • Manifold contası su kaçırırsa, araç su eksiltir, hararet yapabilir. Bu aynı zamanda lpg beynini tam ısınamamasına sebep olabilir.

  • LPG’de Kesiklik Olması:

  • Lpg beyninde ki bobinin içinde mıknatıs vardır. Bu mıknatısın bulunduğu yerde ki deliğin tıkanmış olması veya bobin yayının eğilmiş olması, aracın gaz da kesiklik yapmasına neden olabilir. Bobinin başka nedenlerle de olsa arızası kesiklik yaptırabilir.
  • Buji ve buji kablolarının kalitesiz olması veya eskimiş olması, ateşleme hatasına dolayısıyla kesikliğe neden olabilir.
  • Gaz filitresinin tıkalı olması, şamandıradaki  herhangi bir sebepten kaynaklanan tıkanıklıklar da aracın kesiklik yapmasına neden olabilir.
  • Yakıt sisteminde karbüratör temizliği çok önemlidir. Bakımsız ve temiz olmayan ya da hava alan bir karbüratör kesiklik yaptırır.

  •  Aracın Stop Etmesi:

  • Westinghaus ( fren merkezi )da meydana gelebilecek bir kaçak, aracın rölantisini bozar ve aracı benzinde ve lpg’de stop etmesine neden olur.
  • Karbüratörün düzensiz hava alması, fren yaparken, benzinde ve gazda stop ettirebilir.
  • Hareket halinde vites boştayken, frene basınca stop etme varsa, frenlerde kaçak ihtimali var demektir.
  • LPG ve benzinin karışıyor olması aracı, boştayken veya rampa aşağı giderken stop ettirebilir.
  • Avans ayarı bozuk ise bu da aracı stop ettirebilir.
  • LPG beyni herhangi bir nedenle tam ısınmıyorsa, gaz tam yanamayacağı için araç stop edebilir.

  •  Gaz Kaçağı:

  • Gaz kaçağı olan yerde, hava sıcak bile olsa buzlanma oluşur. Böyle bir durumda, öncelikle şamandıra da bulunan vana saat yönünde çevrilerek gaz akışı durdurulmalıdır. Daha sonra en yakında ki bir lpg servisine gidilerek kaçak tespit edilmeli ve sorun giderilmelidir.

  •  Elektronik Aksamdaki Arızalar:

  • Lpg  anahtarı yanmış ise, bu şarj dinamosunda ki bir sorundan olabilir. Akünün fazla şarj edilmesi de buna neden olabilir.
  • Lpg anahtarı depodaki gaz seviyesini göstermiyorsa, düğme veya sensör şaseleri düzgün yapılmamış ya da, şamandıra arızası olabilir
  • Tek nokta enjeksiyonlu araçlar da benzinden gaza otomatik geçiş olmuyorsa, sinyal veren kablo yanlış bağlanmış ya da tam sarılmamış olabilir.

  •  Aracın Çekişten Düşmesi:

  • Avans’ın düşük olması durumunda ateşleme sistemi zamansız ateşleme yaparak araç performansını düşürebilir. Gaz beyni diyaframı kaliteli değilse veya yırtıksa, beyin işlevini göremez ve araç çekişten düşer.
  • Gaz beyninin hava ve gaz ayarı iyi değilse araç çekişten düşer. Karbüratör hava alıyorsa araç yine çekişten düşer. - Endüksiyon bobin akımının fazla olması meksefeyi, o da pilatini yakabilir. Bu da 3 bin devirden sonra benzinde patlatma yaptırır, gaz da ise çekişi düşürür. Enjeksiyonlu araçlar da benzinde normal ama gaz da çekiş düşükse, bu eksantrik milinde ki bir sorundan kaynaklanıyor olabilir.
  • Bujilerde sorun varsa benzinde de, gazda da araç çekişten düşer.
  • Motordaki herhangi bir sorun çekişten düşme sebebidir.
  • Gaz beynine kaloriferden gelen sıcak su yetersiz veya tam ısınmıyorsa araç çekişten düşer.
  • Hava ayar vidası bulunan enjeksiyonlu araçlarda ayar iyi değilse, araç patlatma yapar ve çekişten düşer.
  •  Lpg  beyin tamir takımının kalitesiz olması çekişi etkiler.
  • Yağ yakan ve su eksilten aracın çekiş sorunu olabilir.
  • Triger kayışının sente atlaması çekişi etkiler.
  • Subapların aşırı sıkı veya fazla boşluk olması benzin ve LPG’de fazla yakıta ve performans kaybına neden olur.
  • Hararet yaptırılan araçta, motor zarar görür ve araç çekişten düşer.
  • Buji tırnak aralığı büyükse fazla yakıta ve performans kaybına neden olur.
  • Platin ve meksefedeki sorunlar da ateşleme hatasına, fazla yakıta ve performans kaybına neden olur.
  • Karbüratör hava alıyorsa, LPG ve benzinde çekişi düşürür ve patlatmaya neden olur.
  • LPG Beyni tam ısınmıyorsa, gaz iyi yanmayacağından araç çekişten düşer. Beynin ısınması sağlanarak sorun giderilir.
  • Manifoldun hava alması benzinde ve gazda çekişi düşürür.
  • Karbüratörün üzerine konulan mikser araca uygun değilse araç lpg’de performans sorunu yaşar.
  • Karbüratör kelebeğinin arızalı olması rölantiyi bozar, bu ise aracı çekişten düşürebilir.
     
  • Depoda gaz olduğu halde motora gaz gitmiyorsa, şamandırada sorun var demektir.
  • Avans ayarının düşük olması, ateşleme hatasına, o da teklemeye ve performans kaybına neden olabilir.


  •